- Kategori
- Şiir
Misket

bir yangın var şehrimde,
sokağımda bir yangın,
açmış gözünü, yummuş ağzını
sustukça büyüyor
büyüdükçe susuyor.
Hani nerede başlıyor sokak
köşebaşı nerede
akşam nerede başlıyor,
nerede bitiyor gece
hani gökyüzü nerede,
ya gevrek gevrek gülen aydede..
bir nisyan ki sorma gitsin
bir de fütursuzca talan..
İddialı olmak dediler
Uçsuz bucaksız laflar ettiler,
Yüksek yüksek binalar diktiler,
Kestiler diktiler,
yıktılar diktiler
yetmedi gökyüzünü böldüler
lakin hissemizi verdiler..
Eskiden sımsıcaktı yuvalar
Şimdi evler var sıcak..
Yaralar sokakta sarılırdı eskiden
Şimdi yaralandı sokaklar
Hani mutluluk parada ve
saadet saraydaydı,
Hani AVM’ler bizi soylu yapacaktı
Rezidans’ ta hayallerimiz oynaşacaktı hani
Birdirbir oynadığımız boşlukta
birartıbirler yükseliyor şimdi..
Duvarları tenekeden camları naylondan
iki göz evden sokağa fırlayan çocukların gözlerindeki,
sahi neydi o ışıltı..
Yaşamı çoğaltan sokaklardı belki,
şimdi sanal ekran
Camdan camaydı kaynatmalar,
Mercimeği fırına vermeler, alınan el kızları
hain kaynanalar
neler pişirilirdi neler..
mahallede ne olup bittiyse
ve kim gittiyse gencecik,
Sela’dan önce alırdın haberi
hemencecik..
Şimdilerde cam sadece dekor oldu
Duvardan duvara yerden tavana,
Tüm evi camla donatsan ne yazar..
sokağı görmedikten sonra ..
Hem eskiden camlar sokağı görsün istenirdi
Şimdi sokak, cam görsün isteniyor..
Hücre cezası alandan ne farkım kaldı..
Ha taş duvar, ha taştan sağır cam
mahalle baskısı da kalmadı hem,
mahalle mi kaldı azizim
Bir zeytin dalı uzatsam eski Türkiye’ye,
Kabul eder mi beni?
Bilyelerimi de paylaşırım hani…