Misyon Farkındalığı

Kelime-i Şehadet getirdiğinde iman etmiş bir müslüman olursun! 

Kur-an ın kesin değişmez hükümlerini yerine getirmeye başladığında muhsin yani mümin olursun!

Muhsinliğin kesin hükümlerini ileri derecede başarabildiğinde de arınmış kişi yani Kamil İnsan mertebesine ulaşırsın!

Bu mertebeye ulaşmak için adaletsizliği görmezden gelip, toplumdan kendini soyutlayarak  kendi dünyanda inzivaya çekilmek pek fayda sağlamaz!!!

Ya da her yıl hacca giderek, belirtilen süreler haricinde oruç ve namazda aşırılığa kaçarak müslümanlığı sadece şekli yaşamakta seni bu mertebeye ulaştırmaz.

Öyle olsaydı Allah tatafından gönderilen peygamberler inzivaya çekilir ve sadece kendileri için ibadet edip dururlardı. 

Ama öyle yapmadılar!!!

Çünkü kendilerine yüklenen bir misyonla dünyaya gönderildiklerini biliyorlardı. Misyonları: dünyaya doğru olan inancı benimsetip insanlar arasında  adalet ve barışı sağlamaktı.

Bunun için hayatlarını yitirmeyi bile göze aldılar! 

Her insana dünyaya gelmeden önce belli bir misyon yüklenir. Bu misyonlar dünyayı değiştirecek kadar güçlü olmayabilir. Böylesi büyük misyonlar dünyada bir avuç insana bahşedilmiştir. Ancak insanlar kendi misyonlarının ne olduğunu keşfettiğinde küçük dünyalarını güzelleştirerek değiştirebilirler. Bu da kelebek etkisi yaratarak dünyayı güzelleştirmeye/değiştirmeye kadar gidebilir!!

Ne yazık ki çok az insan gerçekte misyonunun ne olduğunu keşfedebilmekte.. 

Kendini tanımaya başlamaya karar verdiğinde misyonunun ne olduğunu da bulabilirsin!

Bu iyi bir anne olmak, iyi bir müslüman olmak, iyi bir doktor olmak, iyi bir BAKAN olmak, iyi bir MİLLETVEKİLİ olmak, iyi bir PARTİBAŞKANI olmak, iyi bir CUMHURBAŞKANI olmak ya da iyi bir  insan olmak olabilir!

Misyonunun gerçekte ne olduğunu keşfettiğinde dünyayı değiştirmek için bir ışık yakmış ve mutluluğa da bir adım daha yaklaşmış olacaksın !