Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

MİT, CIA ve...

MİT, CIA ve...
 

MİT, CIA ve…

Kurtuluş Savaşı yıllarında, 1920’de Mustafa Kemal “Teşkilat-ı Mahsusa’yı kurdurdu.(*)

1926’da istihbarat hizmetlerinde sürekliliğin sağlanması maksadıyla “Milli Emniyet Hizmetleri Riyaseti” ni oluşturdu. Aydınlar arasında “Milli Emniyet” diye tanımlanan bu örgüt, “Milli Amele Hizmet, (MAH)” olarak çalıştı. 1965’te yasalaştı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) dönüştü.

1960 öncesi yıllarda MAH ve CIA yakın işbirliği içinde oldu, öyle ki; CIA her ay MAH’ın belli başlı birimlerine para ödüyordu.(Derin Devlet, Cüneyt Arcayürek, Detay Yayıncılık, 2007)



CIA’nin bu yakın işbirliği MİT döneminde de devam etti. 1952 yılından itibaren bir NATO ülkesi olan Türkiye’nin, istihbarata olan ihtiyacının artığı ve bu ihtiyacı karşılamak için MAH’ın modern donanıma ve teknik desteğe ihtiyacı olduğu düşüncesi, MAH-MİT-CIA ilişkilerini derinleştirdi. MİT’ in CIA modelinde yapılanması gerekiyordu. CIA bu konuda yardımlarını esirgemedi!

NATO üyeliğinden sonra, birçok alanda olduğu gibi, istihbarat alanında da ABD, başta donanım ve maddi konular olmak üzere geniş olanaklar sundu. İşin mantığında, istihbarat örgütlerinin karşılıklı yardım ve işbirliği anlayışı vardı…

Yardımlaşma ve işbirliği kapsamında, CIA tarafından istenilen bazı istihbarı bilgiler karşılığında, bazı Türk İstihbarat elemanlarının maaşının bile CIA tarafından ödendiği söylentileri duyuldu.

Yıllar sonra, PKK Terör Örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın MİT mensubu olduğu yolunda haberler çıktı. Abdullah Öcalan’ın öğrencilik yıllarında karışmış olduğu bir olay neticesinde gözaltına alınmış olması,  bu sıralarda emniyete gelen “mensubumuzdur” şeklindeki bir yazı, bu haberin dayanağı olmuştu.

Yine yıllar sonra, Abdullah Öcalan her ne kadar ABD tarafından “paketlenip” Türkiye’ye teslim edilmiş olsa da, onun yönettiği örgüte, ABD’nin desteğinin yıllar boyunca devam ettiği, Türkiye’de başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere, değişik kaynaklar tarafından belgeleriyle birlikte defalarca ortaya koyuldu.

Yine yıllar sonra, 2009 yılından itibaren, Türkiye KCK denilen bir yapılanma ile tanıştı. ''Koma Ciwaken Kurdistan (Kürdistan Topluluklar Birliği) adındaki bu yapılanma, PKK’nın şehir yapılanması olarak Türk kamuoyuna yansıdı. 

Ve yine yıllar sonra, 2012 Şubat ayında İstanbul’da Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya’nın eski ve yeni bazı MİT mensuplarını(MİT başkanı dahil) KCK soruşturmaları kapsamında “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağırması, Türkiye gündemine bomba gibi düştü.

Ve bugünlerde, savcılıkça hazırlanan ve medyada yer alan iddianamede, KCK’nın kuruluşunun MİT gözetiminde tamamlandığı konusuna da yer veriliyor…

Siz ce ABD(CIA) bu olayların neresinde?

 

Mutlu ve sağlıklı yarınlar dileğiyle…

 

(*) MİT'in internet sitesinde ve "MİT'in Gizli Tarihi, Tuncay Özkan, Milliyet Yayınları" nda, Teşkilat-ı Mahsusa'nın 1913 yılında Enver Paşa tarafından kurulduğu ve 1918 yılında kapatıldığı belirtilmektedir.

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..