Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '20

 
Kategori
Mizah
 

Mizahdan Zarar Gelmez!..

 
Çok ihtiyacımız var, hem de çok son zamanlarda! Düşünmeye, herkesi olduğu gibi kabullenmeye,  hem de gülebilmeye,  düşünüyorum da milliyet blogda mizah yazan  Erhan Tığlı hoca ve Nahide hocam  dışında  son zamanlarda neredeyse yok ya da ben okuyamadım. Bu toplumsal yaşantımızla yakından ilgili elbette ancak mizahsız yaşanmaz, savaşlarda, afetlerde toplum ruh sağlığını koruyabilmek için mizaha sarılırdı gelişmiş milletler, biz de durum neredeyse tersine işliyor.
Bakın gazeteduvar.com.tr internet gazetesi haberine göre;  Ali Sunal ve ekibinin hazırlayıp sunduğu "Güldür güldür show"  un   Almanya'nın başkenti Berlin' in  ´Küçük İstanbul´ denilen Kreuzberg semtinde bir salonda gösterimi  sonrası iki Türk gurup arasında kavga çıkıyor bir kişi öldü  üçü ağır çok sayıda kişi yaralandı. Olayı Alman basını, "Türkler'in şovunun ardından, Berlin'de silahlı çatışma çıktı" diyerek duyurdu, yaralıların tedavisi sürüyor  deniyor  Sözcü'den Ali Gülen haberine göre deniyor. 
Dünyanın neresinde olursa olsun, kültür zafiyeti yaşanıyor. Türk'ler olarak iyi örneklerle anılabilmeyi çok arzu ediyorum. Bu örnek çok üzdü beni oyuncuları düşünemiyorum bile, insanların yüzünü güldürebilmeye gidip maruz kaldıkları durum anlaşılabilir değil. Sonuç ne olursa olsun zira husumet mi? başka bir neden mi belli olmadığı söyleniyor haberde ölen Vatandaşımıza rahmet diliyor geride kalanlara sabır ve oyuncularla yaralılara geçmiş olsun diliyorum. Her şeye rağmen biz mizaha sarılalım dozunda  mizahdan zarar gelmez  diyorum.
 
  • Japonyada hırsız yakalayan bir robot icat etmişler.

Amerikada 5 dakikada 180 hırsız yakalamış.

Italyada 5 dakikada 80 hırsız yakalamış.

Fransana 5 dakikada 30 hırsız yakalamış.

Türkiyede 5 dakikada robotu çalmışlar.

  • Temel ormanda  ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar. Temeli bu vaziyette görünce  bir güzel pataklamışlar.

Temel üstü başı perişan köye dönerken,

Dursun’a rastlamış, Dursun;

“Ula Temel ne bu hal böyle?” diye sorunca,

Temel de;

“Ormanda ağaç kesiyordum. Birden kalabalık bir  gurup geldi Doğan’ın yengesini bozuyormuşum diye dövdüler beni,

Halbuki ben ne Doğan’ı tanıyorum ne de yengesini…

  • Yeni Geldüm

Bir gün Temel yüksek bi binanın tepesinden düşmüş..Baygın yerde yatarken etrafını kalabalık sarmış..Temeli uyandırmışlar;- ne oldu kardeşim diye sormuşlar..Temel de -Ne bileyum uşağum, bende yeni geldum daa..demiş..

  • BEKTAŞİ BU YA... 

Müthiş bir fırtına patlamıştı.Yolcuların hepsi perişan durumdaydı.Bunların arasında bir de Bektaşi vardı. 
Baktılar, Bektaşi, Allah'a yalvarıp yakarmaya başlamıştı : 
-Adını bilmediğim bir evliyaya bir koç adıyorum.Yeter ki fırtına dinsin...  
Bektaşi'nin yakarması kaptanın tuhafına gitmişti : 
-Hayret! Hiç adını bildiğin bir evliya yok mu?  
-Yok olur mu, elbette var! diye cevap verdi Bektaşi.Var da, hepsini birer kez aldattım... 

Kaynak  Hasan Pulur; yıllar öncesi  Pazar yazılarından  ve internet kaynaklarından 

 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..