- Kategori
- Magazin
Modacı Nur Yerlitaş. Beyaz ekran metoforu!
Tencere dibin kara ...
Benim Tarzım adında bir program var, hem eleştirıp hem de izleyen iki yüzlülerden oluyorum aslında!
Nur Yerlitaş terzilik, kumaş seçimi ile ilgili konularda, bayağı beğenilen bir kişi ki yorumu önemsenip, jüri olma hakkını elde ediyor. Duygu yumağı, tatlı bir kadın olarak izliyordum önceleri, sürekli iltifat edilmesinden büyük haz aldığı çok kolay anlaşılıyor. Bu çoğu insanın egosunu büyütür, hoşlanırız güzel sözler duymaktan; ama karşıdaki kişinin samimiyetine inanmak şarttır.
Oradaki yarışmaya katılanlar Nur Yerlitaş'a iltifatlar etmek için yarışıyorlar. Neden? Bunu önce kendisi sorgulamalı, samimiyetlerine inanması ancak kendini aldatması anlamına gelir. Zaten yüz ifadelerinden de bilinçaltı gerçeği bildiğinden sürekli bir kırgınlık, bezginlik ve tatminsizlik açık ve net yansımakta!
Tatlı, duygusal, yetenekli bir kadın derken, gazetede; Nur Yerlitaş'ın "Erdoğan ailesini ölünceye kadar çok seveceğim" dediğini okudum. Bu ne derece doğru bir haberdir bilemiyorum, fakat Nur Yerlitaş'ın üzerimdeki olumlu ifadesi tamamen yok oldu. Güç nerede insanlar orada," siyasi güç + para" artık ülkemizdeki en önemli iki ayrılmaz bütün.
Garibanı kim destekler? Fakir fukarayı kim düşünür? Tarzsın, tarz değilsin derken, bir kuru ekmek mücadelesi verenleri kim takar?
Sayın cumhurbaşkanı saraylarda yaşayıp, özel uçağıyla dolaşırken, kendisini seven ve yandaşlarını ihya ederken, Nur Yerlitaş Ernesto Che Quevara özgürlük savaşcısını sevecek değil ya !
Sevgide reklam yoktur. Seversin ama ilan etmezsin, bu samimiyetsizlik itici geliyor.
Korkusuzca, gerçekleri savunan, söyleyen, yazan tüm cesur yüreklere selam olsun.
Toplum özgürlük, adalet ve dürüstlüğü savunanları Nur hanım gibi renkli bulmuyor. İyilik cezasız kalmıyor.
Bu yönetim değiştiğinde, devran döndüğünde bu rüzgar gülleri de hemen o yöne dönüp, sevgilerini yeni yönetime aktaracaklardır.
Yaşasın siyasi güç, yaşasın paranın gücü gerisi hikaye ...