Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Mor menekşe

Mor menekşe
 

Belki mor menekşeler, belki de eflatun begonya beni bu kadar mutlu eden, derinden ve sarsıcı, hatta en olmadık kısır döngü bu monoton hayatın içinde, gülümsercesine sulanırken bana bakışları. Evet, resmen gülümsüyorlar o kısacık hayatlarında. Hiç denediniz mi onlara su vermeyi batan günesin arkasından? Sanki sizle konuşacakmışlarcasına boyunlarını uzatır ve sanki gülümserler size ve hayata. Sizde sularken boş boş, manasız bakarsınız belki ama, onlar dört elle sarılmışlardır hayata, sizin o umursamadığınız ama bitip yitecek hayatınız gibi.

Size sarılıp dertleşecek gibi bir halleri vardır. Sıcak bir gülümseme, mutlu bir bakış belki de. Güneşle beraber renkleri parıldar ve akşama kadar öylece orda dururlar ve inanın ki sizin akşam gelip su vermenizi beklerler. Aslında, ihtiyaçları olan sudur, bekledikleri ama, yine de size salınacaklar ve kendilerini göstereceklerdir. Belki de size sığınmak istiyorlardır ama kim anlar ki onları? Su verip, kurumuş yapraklarını toplayıp, toprağına bakıp gidersiniz. Halbuki ya mor menekşe, arkanızdan baka kalır, sade ve buruk. Sonbahar geldi mi, solup yaprak dökerler ve ölüp giderler. Siz ise ilkbahar da gidip başka mor menekşe alır ve yaz boyunca sulayıp durursunuz. Ne garip bir hayat ama ne garip bir benzeyiş. Kısa da olsa ömürleri, nedense benzeşir bizim hayatımıza. Mutluluğumuzda çiçek açar yüzlerimiz, kederde ise yaprak döker, su vereni bekleriz. Birileri ile konuşmaya çalışırız ve hatta medet umar belki su isteriz, ama yoktur bir su verenimiz bile, hele yaşlanıp parasız kaldıysak. Boynumuzu uzatıp nice şirinlikler de yapsak, çiçeğe gösterilen değeri, vakti ve heyecanı asla göremeyiz. Sabırsız genç yüreklerimiz, çiçeğe verdikleri değeri asla başkasına göstermez, ezer de ezer.

Şimdi, mor menekşe mi daha değerli yoksa biz mi, halen anlamış değilim? İşin tuhaf tarafı, benim mor menekşeye gösterdiğim şevkat ve değeri, bende insanlara gösteremiyorum. Belki sahiplenmenin getirdiği bir olgu, belki de insanlara karşı güvensizliğimizin sonucu; vermemiz gereken şevkati ve zamanı, biz çiçeklerde arıyoruz. Aradığımız kesinde, niçin artık insanlar birebirlerinden kaçar oldu? Karı-koca bile tahammülkarsız. Ve biz hala mor menekşe sularken, mor menekşenin bize kazandırması gerekenleri hala düşünmeksizin harcıyoruz.

 
Toplam blog
: 51
: 628
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Hayatı farklı gözle bakmayı seven, haksızlığa tahammül edemeyen, olaylara sessiz kalıp yerinde mü..