Mümkünlü savcısı

AKP den önce, ülkede ne yoktu da, şimdi var. Demokrasi mi yoktu? Özgürlük mü yoktu? İnsan hakları mı yoktu. Yoksulluk mu, işsizlik mi, ne? O zaman, bu AKP, ni neden seçtik? Değiştik dedikleri için mi? Yani, milli görüşün, gömleklileri, biz değiştik, biraz size yaklaştık, dayatmaca yok, dediler, biz de inandık, memlekete nur yağsın, günahlarımız hafiflesin, dindar bir Başbakanımız, Müslüman bir Cumhurbaşkanımız, inananlardan oluşmuş, bir bakanlar kurulumuz olsun dedik, seçtik. E, ne oldu? Nurlandık mı? Kötülükler ortadan kalktı mı, terör bitti mi, yolsuzluklar azaldı mı? Ne gezer, tam tersi oldu. Yoksullaştık. İşsizlik arttı. Hırsızlık, gasp, tecavüz, çocuklara yönelik cinsel taciz, kadınlara yönelik şiddet, cinayet, ne ararsan bulunur derde devadan gayrı. Haziranda seçim var. AKP iktidarını bir kez daha deneyecek miyiz? Hadi canım, daha neler. 

Ortadoğu kaynıyor. Hem, öyle bir zamanda kaynamaya başladı ki, şaşmamak elde değil. Her şey Allah dan. Başbakanımız, Tek, tek, hepsini dolaştı. Ardından, Cumhurbaşkanımız turladı, Başbakanımız ın Eşi, ayrıca gezdi dolaştı. Hediyeler, ödüller, alındı verildi. Türkiye, Batılılar tarafından, Ortadoğu ülkelerine model gösterilirdi.Araplar, bir baktılar, bizim Başbakanımız, Ortadoğu yu örnek alıyor, dayanamadılar, isyan bayrağını çektiler. Biraz daha geç kalsalar, ortada örnek alacakları Müslüman Ülke kalmayacaktı. Özgürlüğe yelken açan Arap halkı, bir yerde bizi de özgürlüklere kavuşturabilir. 

AKP nin ve Başbakanın şekillendirip renklendirdiği, geçtiğimiz dokuz yıl, iddia edildiği gibi, “İLERİ DEMOKRASİ” ye kavuştuğumuz yıllar olmadı. Tersine, yarım yamalak yürüyen demokrasimizi de güdükleştirdi. Birden bire ülkenin gündemine düşen, iki ünlü dava, güdük demokrasimizi sildi süpürdü. Bu, davalar, ünleri sınırlarımızı aşan, büyük, büsbüyük savcılar yarattı. Bu savcılar, o kadar büyüdüler ki, düşünceye bile kelepçe takıp, Silivri de hücreye kapattılar. Tam da, Ortadoğu ya örnek gösterilirken oldu bu. İyi de oldu. AKP nin, torbadaki yüzü çıktı ortaya. Dünya gördü ki, birileri, demokrasiyi katletmek için, demokrasiyi kullanıyor. Dedikleri gibi, demokrasi, amaç değil, araç oluyor.Bir musibet, bin nasihatten iyidir. Uykuda mısın sevgili yarim, Uyan, uyan. Güzel türküdür. Başbakan bir baktı ki, Savcıların ünü, sınırlarımızı aşıyor, ünlüleri, ünsüzlerle değiştirdi. Bir şey değişti mi, değişmedi. Tepedekiler değişmedi ki. Ergenekonu, konduranlar, kondukları yerde dururken, değişiklik beklemek, akıl işi mi? Bakan dedi ki, terfi ettirdik, başarılarından dolayı, bir üst makama terfi ettiler. Mutlak öyledir. Düşünceyi kelepçeletip, hücreye tıkan, başka bir savcı, mümkün müdür. Mümkünlü Kasabasında bile bulunmaz böylesi.