- Kategori
- Güncel
Müslüm Baba "Arabesk Kültürü'nün 'fenomeni;' Burzuvaziye başkaldırışın sesidir."
Baş’ımız Sağ’olsun!..
Muhterem Hanımefendi’ye Allah’tan sabır dilerim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin(T.C.) 3. Dönem Menderes Hükümeti’nin‘50’li yılların sonlarında kırsaldan-kentsele ‘iş,’ ‘aş’ ve ‘umut’ yolculuğu başlıyor.
Böylece günümüze kadar uzanan ‘çarpık kentleşme dönemi’ özellikle başta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana varoşlarında pıtrak gibi çoğalan barınma amaçlı ‘gecekondular’ ile başlamıştır.
Genellikle, bir oturma odası, yatak odası ve küçük bir mutfaktan oluşurdu.’Ayak yolu,’ ‘hela,’ ‘yüznumara’ veya ‘kenef’ diye adlandırılan tuvaletler evin ana bölümünden 200 mt. kadar uzaklıkta olurdu.
İşte ülkemizin kanayan yarası ‘gecekondulaşma’ olgusunun ürünü olan Müslüm Gürses ve ailesi Adana’ya göçmüşler, ‘Arabesk Kültürü’ne adım atmışlardır.
‘Gecekondulaşma’ sürecinde ‘70’li ‘80’li yıllarda ‘Arabesk Kültürü’nün ‘fenomeni’ olan Müslüm Baba, ‘emekçi sınıfı’nın ‘burjuvaziye’ başkaldırışının öncüsü, halk kahramanı kimliğiyle varoşların ‘efkar’ ve ‘moral’ kaynağı olmuştur.
Müslüm Baba ‘mütevazı’ tavrı ile gerçek anlamda bir ‘Baba’ yaklaşımı ile varoşların ‘yeni yetmeleri’ne konserlerinde kol-kanat geriyor, besteleri ile duygusal iletişim kuruyordu.
‘90’lı, 2000’li yıllara girildiğinde Müslüm Baba’ya olan ‘sadakat’ ve ‘sevgisini’ kanıtlamak ve amacıyla bedenlerine jiletle zarar veren ‘Fan Kulüp’ üyelerini yatıştırıcı söylemleri ile ikna ediyor, ‘vatandaş’ olmaya yönlendiriyordu.
2010’lu yıllarda ise bir zamanlar Müslüm Baba’yı ‘sanatçı’ saymayan ve küçümseyen, halktan kopuk, ancak ‘entelektüel mastürbasyon’la doyuma ulaşan, sözde sanatçılar ve sözde aydınlar ‘O’nun sanatına övgü dolu sözlerle toz kondurmazken ve ancak ‘O’nun müziğiyle gündemde kalma çabası içindeler artık…
Müslüm Baba’nın son yıllarda çok sesli müzikte gösterdiği üstün başarıya tüm dünyaya parmak ısırtıyor, önünde saygı ile eğiliyordu…
Anı’n önünde saygıyla eğiliyoruz, Müslüm Baba!...
05.03.2013, İzmir,