- Kategori
- İnançlar
Müslüman putperestlik. Kuran ve İslam'ı nasıl putlaştırıyoruz?

Modern Firavunlar Geleneksel İnançları, kendilerine kulluk yapmamız için desteklerler. Bu piramid modern firavunlara aittir. Bunlarla ancak KABE'nin prensipleri başa çıkabilir.
Tuhaf bir başlık biliyorum ama gerekli. Neden gerekli olduğunu aşağıdaki yazımda didikleyerek açacağım.
Önce Geleneksel Putperestlikle Başlayacağım;
Tevhit, kelime anlamı olarak Bir ve TEK İLAHA inanmak demek. Vahdedi Vücutçuların anladıkları veya anlattıkları gibi VARLIKLA Birleştirilen veya TEKleştirilen ALLAH'a değil. Vahdeti Vücut, varlıkları Allah'tan ayrı görmeyip Allah'la ram edip TEKleştirerek anlar TEVHİD'i. Bu kesinlikle Peygamberimizin getirdiği ve Kuran içinde KURULAN TEVHİTLE aynı değildir. Bu düpedüz şirktir. ALLAH'ın yarattıkları Allah ile birleştirilemez.
Allah'ın cisimlere tecelle etmesinden bu da anlaşılmaz. Vahdeti Vücut'un en son geldiği durak günümüzde Cemal Nur Sargut'tur, o bunu süsleyip püsleyip Buda'nın ve Haç'ın içine Allah'ı sokmuştur. Cisimlere Allah tecelli eder anlayışının geldiği nokta budur işte. Lütfen aşağıdaki videoyu izleyin baştan sona o zaman ne demek istediğimi net bir şekilde anlarsınız. ( http://www.youtube.com/watch?v=qgDSaVzgZcg )
Bunun aynısını biri daha söylüyordu tarihte. Necaşi'ye putperestliğin tarifini yapan AMR İBNÜL AS, bakalım ne diyor izleyin lütfen.
Özellikle 5.dakika 17. saniyesi Cemal Nur Sargut ve Vahdeti vücutçuların açıklamalarına çok yakın neredeyse aynıdır. (https://www.youtube.com/watch?v=LNyMMmMu6so)
Bu iki video da özellikle Cemalnur Sargut Hanımın video daki 40. saniye ile diğer videoda AMR İBNULAS'ın 5dk. 17 saniyedeki konuşmaları hayret verici paralellikte olduğunu anlayalım lütfen.
Sadece bu da değil putsallığımız. Şeytan bizi bırakın Vahdeti Vücutla vurmayı, bizzat KURAN'ı ve ALLAH'ı bile PUT haline getirterek MÜSLÜMAN PERESTLER haline getirmekte bizleri.
Mesela Kabe'ye giden hacılarımız KABE'nin kendisine ellerini putpertler gibi sürmekte, seccadelerini sürmekteler. Türbelere gidip Türbede yatanlardan istemek ayrı bir putperestlik.
Kuran'ın içine tutsun diye Milli Piyango bileti koyan insan bile gördüm.
Kuran'ın sayfasını ve mürekkebini kutsayan ve PUTSAYAN ama içindeki emir ve yasaklamalarını zerre kadar hayata geçirmeyen milyonlar var.
Plan, emek, çaba harcamadan sadece dua ederek Allah'ın kendisine yardım etmesini bekleyen tiplemelere ne demeli. Sanki Allah onun hizmetçi putu (haşa). Oysa Allah bu dünyaya kurallar koymuştur bu kurallara uyanlar dua etmesebile zengin olabilirler ve sağlıklı olabilirler. Yahudiler dünyanın en zengin ırkıdırlar, Allah onları sevdiği için ve diğer halklardan nefret ettiği mi? Yada Avrupalılar özellikle iskandinav ırkları daha uzun ve sağlıklı yaşamaktalar, Allah onları seviyor diye mi? değil. Çünkü Allah çabalayanlara verir. Hangi dil ırk veya mezhep olması önemli değil.
Lakin biz Müslümanlar hem en doğru yolda olduğumuzu iddia ediyoruz ama burnumuz b.ktan kurtulmuyor. Düşündük mü neden? Hayır bizde düşünmek felsefe yapmaktır ve günahtır.
Daha yeni yeni halkımız Kuran Meali okuyor ve düşünmeye başlıyor.
Yavaş yavaş kurtulacağız elbet bu GELENEKSEL PUTSALLIĞIMIZDAN.
Bizler Kuran'ın kapıtlarını şifa diye içmeye devam ettikçe nesnelerin bize şifa verdiğini veya yardım ettiğini düşündükçe o nesne PUTSANIR, PUTSALLAŞIR. Kuranı da böyle putsuyoruz.
Modern Müslümanlarımız ise nasıl Putsama yapmaktalar?
Ülkemiz okullarında Atatürk'ün Nutuk adlı kitabı ve Milli Mücadele dersleri irdelenerek anlatılmaz. ben ve benim kuşağım 29 ekim ve 10 Kasımlarda soğuktan okul bahçesinde donarak Ankara'nın ayazında kutlardık ve putsardık Milli günlerimizi.
Bizler nasıl ki Kuran'ı şifa diye kağıdını içiyoruz ya, Kemalist bir ülke olduktan sonrada Nutuk'u sadeleştirip mutlaka çocuklarımıza bunun felsefesini anlatalım derdi olmadı hiç.
1970 li yıllarda Çankırı'nın köyünde İlk okulda okula başlayan bir kuzenim okula ilk başladığı gün Büst ve heykelin önünde andımızı söyledikten (önce öğretmen söyleyip sonra çocuklar söylemişler) sonra, sınıfa ilk girdiğinde Atatürk'ün o çatık kaşlı resmini görünce korkmuş ve onu ALLAH sanmış.
İşte bu, rejim Atatürk'ü öğretmeye kalkmamış hiç, akılcı olmak, düşünmek, bilime önem vermek, sanata önem vermek yok. Atatürk'ü tıpkı geleneksel İslamcılarımızın Kuran ve allah'ı putsaması gibi put yapıp tapmamız istenmiş. Edebiyat şiir hep bu yönde çalışmış.
Ne Mucize Ne Efsun.
Ne Örümcek Ne Yosun.
Çankaya Yeter Bize.
Kabe arab'ın Olsun.
Neyzen Teyfik
Müslümanken Arapçılığı taklit etmişiz, Avrupalı oluncada Fransızlığı taklit etmişşiz.
Nasıl ki sakalı sarığı, elle yemeyi, dört kadınla evlenmeyi işimize geleni sünnet diyip farzları muska yapıp eritip su içinde şifa diye içmişken, Avrupalı olduktan sonrada başta Fransa ve diğer avrupa milletlerini taklit etmişiz. Sonuçta taklitten kurtulamamışız.
Sonuçta Anadolu'lu bir Müslüman Muvahhit Olmayı başaramamışız.
Şunu asla unutmamalıyız. Müslümalar olarak bizler asla KABE'ye secde etmiyoruz. Bizler KABE'nin getirdiği ve taşıdığı değerlerde kenetlenip bu değerleri bize veren Allah'a hamd edip ona kulluğumuzu beyan etmekteyiz. Bu NATO'nun her bir istikameti (Kuzey, Güney, Doğu ve Batı'yı gösterdiği) değil, her istikammeten KABE'nin MESAJINI (http://www.ayhanozcimbit.com/?p=35)hayatın merkezine almak ve bu mesaja göre yaşamak için bunu yapmaktayız. KABE ve Hacer'ün Esvet put değildir. İçinde Allah yoktur.
(Ne tuhaf ki Türkiye'de bir çok Müslüman Kabe'nin içinde Hz. Muhammed'in mezarı var sanıyor, buyur burdan yak)
Lütfen Okuyunuz http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=629379