- Kategori
- Blog
Mustafa Mumcu anısına

MUSTAFA MUMCU
25 Nisan
Okuduğum bloglar altındaki yorumlarıda okuma alışkanlığı yapmıştım kendime o zamanlar. İşte yorum okuma sayesinde tanışmıştım Mustafa Mumcu’yla. Nasılda eleştiriyordu blogçuları. Bazı yorumlarına sinir oldum, bazılarına güldüm, bazılarını çok sevdim. O kadar blogçu arasında ilgimi çekmişti Mustafa Mumcu, üstüne üstlük birde İzmir’ liydi. Sayfasını ziyaret ettim, bloglarını okudum. Yorum yazmaya çekindim. Bana da huysuzluk yapar diye yorum yazmak istemedim.
Fakat her şeye rağmen bu düşüncelerimden kurtuldum ve bloglarına yorum yapmaya başladım. Ben onun kadar usta yazar değildim, beklide hiç olamayacaktım. Belkide bunu fark ettiği için bana hiç kızmadı. Dişine göre olan blogçularla dialogları çok hoşuma gidiyordu. Doğru bildiğini savunuyor, yapmacık sözlerden kaçınıyordu. Bir çok kişiyle hatta editörlerle bile çata pata kavga ediyordu.
Sonra birde baktık ki üç ağustos’ta Mustafa Mumcu bir organizasyonla blogçuları bir araya getirmeyi planlıyor. Güzel ve ilginç bir fikir olduğunu düşünerek eşimle çıktık yola. Katıldığımıza o kadar memnun olduk ki. Mustafa Mumcu’yla orada tanışma imkanımız olmuştu. Yaşının bizden büyük olmasına rağmen bizim seviyemize inip bizlerle ilgilenmesi toplantıya katılan herkesi çok memnun etmişti.
İzmir’ li blogçular olarak artık birbirimizi tanır hale gelmiştik Mustafa Mumcu sayesinde. Mumcu enerjisini hiç boşa harcamayarak bu toplantılara hep bir yenisini daha ekledi. Her şey çok güzeldi. Her toplantıda birkaç değişik blogçu ile tanışarak devam ediyorduk yolumuza. Taa ki dernek olayı çıkana kadar. Mustafa Mumcu’nun dernek fikri çok güzeldi. Hepimizi bir çatı altına toplamayı planlıyordu. Fakat bu o kadarda kolay olmadı. Fikir ayrılıkları , bloglarda hesaplaşmalara döndü. Bazı çirkin sözlerden sonra bende o dönemde bloğa bir süre ara vermeye karar vermiştim. Mustafa Mumcu her türlü olumsuzluğa rağmen derneği kurdu ve faaliyete geçirdi.
Ondan sonra ki blog toplantılarına katılamamış olmamın bir burukluğu kaldı içimde öylece. Aramızdan birinin sessizce kaybolması çok dokundu bana. Bu güne kadar bir kelime bile yazamamamın sebebide bu olsa gerek. 2008 Milliyet Blog yakışıklısı seçildiğimde bana yaptığı sertifika jestini hiç unutamam. Sertifika ondan bana kalan tek hatıra oldu.
Madem ki bizlerde birer yazarız. Hep iyi şeyler yazacak değiliz ya. Onun yokluğunu yazmak kadar kötü bir şey yok. Bu yazıyı şu düşünceyle kaleme aldım. Hem İzmir’liydi, hem ağabeyimizdi , birçok şeyi paylaşmışlığımız vardı. İyi kötü anılarımız oldu. Yokluğunda kenidisine, Milliyet bloğun bana verdiği bu köşede yer vermemek haksızlık olurdu. Yazmakta geç kalışım; yazılacak konunun çok zor oluşundandır. Mekanı cennet olsun.
Uğurlar olsun Mustafa Mumcu…
Uğurlar olsun Mustafa Ağabey…
Murat GÜLCEK.