Mutasyon...

Adana 21 Ekim 2013 

Bugün daha doğrusu iki gündür konuşulan bir konu (haber) var; 

“Bakteriler antibiyotiklere karşı dirençli hale gelmişler ve mutasyona uğrayarak artık antibiyotiklerden etkilenmiyorlarmış…”

Haberde; çok kullanmaktan, hemen her hastalıkta kullanıldığından antibiyotikler mutasyona uğrayan bakterilere etki etmemeye başlamış; basit hastalıklara bile antibiyotik tedavisinin uygulanmasının neden olduğu bu sonucun ise kamu yararına olmayacağı vurgulanmış…

***

Leblebi kullanır gibi antibiyotik kullandığımıza katılıyorum; canlı şahidiyim üstelik. Okulda yakalanılmış bir basit enfeksiyona karşı çocuklarımızın ağzına hemen antibiyotiği dayıyoruz; hem de doktorundan falan izin almadan…

Bilim adamları elbette bu konuda mutlaka yeni bir çare üreteceklerdir. Bizde ise “hocalar” bu bakterilere karşı en kısa zamanda en etkili mutlaka bir muska ya da dua bulacaklardır, inanıyorum…

Olmaz falan demeyin sakın; doğal kuraklık (?) başlamasıyla yağmur duasına çıkıyorsanız,

Kaybolan ya da çalınan altınınıza paranızın çocuklarınızın yerini, sizi aldatan kocanızın sevgilisini öğrenmek için “kurşun” döktürüyorsanız hala “antibiyotik” etkisinde “duanın, muskanın üfürüğün” olacağına niye inanmayasınız…

***

Hem baksanıza “okunmuş şekerler” ve türbelere yatırlara bağlanan “çaputlar” sayesinde sınav kazanan öğrencilerimizin, koca bulan kızlarımızın, ev sahibi olan sonradan görmelerimizin haddi hesabı yok…

İster misiniz yakında “hangi üniversiteyi” veya “kaç puan almak istiyorsun” diyerek büro açan hatta hemen her şehirde şube açan “duacılar, üfürükçüler” türesin…

Hoş olmadıkları ne malum, “garsona verilen bahşişten” vergi almayı düşünen devletin vergi almayacağı tek meslek için bir iyilik düşünmeyeceğini sanmak biraz değil aşırı saflık olur. Devir onların devri ve tam zamanı çünkü sokakta çarşaflarla gezen burka takan kadınlar çoğaldı…

***  

Dünyayı bilmem ama ülkemiz için asıl sorun ve tehlike şu;

AKP ve ekiplerinin (?) yaptıkları alışkanlık yapmaya başladı, çok uzun zamandır da kullanılıyor (?) ama halkın bir bölümü henüz “mutasyona” uğramadığı için en etkin iki antibiyotikten biri “Başbakan’ın” hala büyük etkisi var…

Ve diğer antibiyotik ABD nin de ülkemiz üzerinde “kobay” çalışmaları sürdüğünden; biat eden, tapan, sorgulamayan, körü körüne itaat eden, artık burunları havada gezen ve evlerinde işaret bekleyenler üzerinde denendiği ve kabul gördüğü sürece de uzun yıllar daha kullanılacak gibi…

Diyeceksiniz ki kobaylar zaten bedava da bunca çalışmanın antibiyotiğin parasını kim veriyor?

Allah var bu konuda cebimizden hiç para çıkmıyor, mangırın bir kısmı ABD den bir kısımları ise Suudi Arabistan ve Katar’dan. Bakmayın siz “dansöz ve bahşiş vergisi” çıkarılmasına…

Hem ne zaman sıkışsa iktidar ve Başbakan; yıldırım hızıyla yardımına koşan bir “Milliyetçi” parti de olunca yemede yanında yat…

***

Deneyler gösteriyor ki; bu ülke halkının acilen “mutasyona” uğraması lazım. Bu konuda deney yapan maalesef tek bir parti hatta hiç şüpheniz olmasın tek bir kurum var;  o da CHP…

Başlarında son derece iyi ve dürüst ilkeli bir doktor var Kemal Kılıçdaroğlu; ama onunda bir tek suçu var; Alevi olması…

Sünni ağırlıklı bir ülke kurmak çabasında olan ve hemen her fırsatta bunu dile getiren bir Başbakanın olduğu bir ülke de “alevi” olmanın ne kadar zor olduğunu düşünürseniz;

CHP nin ve Kılıçdaroğlu’nun elinin ne kadar zayıf kalacağını da görebilirsiniz.

Ama doktor tüm iyi niyeti ve çabalarıyla hala bu ülkenin kaptığı “büyük enfeksiyonlara” yeni ve etkin bir antibiyotik formülü bulmaya çalışıyor…

Keşke hem halk hem de “laboratuvarlardaki” personel de yardımcı olsa;

Hadi vazgeçtik yardımdan aslında ikide bir olur olmadık yerde ve zamanlarda; “köstek” olmaktan vazgeçseler yetecek de artacak gibi ama maalesef her şey lafta kalıyor…

Bendenizin bir ricası var; sabırlı olun ama çaresiz olduğunuzu asla düşünmeyin…

***

Bugün hafta başı yani “Pazartesi”

Kendimden bilirim 30 yıla yakın “insanlara” hizmet veren bir sektörde çalıştım; bankacılık yaptım, Pazartesi sendromu nedir iyi biliyorum…

Büyük bir yorgunluk işe ve yaşama karşı bir soğukluk yaşanır, eminim çoğunuz bu yazıyı okumak istemeyecek hatta okurken bile yorulacaksınız, onun için;

Daha fazla kafanızı karıştırmadan ve korkutmadan rahmetli babamdan kalma gerçekten çok güzel ve değerli bir sözle veda edeyim;

“Keskin tırnağın yoksa sabırlı ol, tırnağının çıkmasını bekle...”

***

İyi bir gün ve hafta geçirmeniz dileklerimle “yürekten sevgiler saygılar” efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ