- Kategori
- Öykü
Mütevazi ayrılık

YALNIZLIK
Bir nehir gibi akarken hayat ki herkes için böyle olmasada böyle denilir çoğu zaman. Neden bilmem kılişe sözcükler ya da herkesçe kullanılan o bildik cümlerle başlamak iyidir. Yoksa hırçın bakışlar ve umursamaz beğenilere maruz kalabirsin.
İşte tam da bu yüzden şimdi hem de şu an sana yazmam gerekiyor. İçinde mütevazi sözcüklerin bulundugu abartıdan uzak. Eger bunu basarabilirsem seni kendime daha yakın hissedecektim.
Bunu bana daha dün sen söyledin. Hiç bakmadan gözlerime abartıdan uzak.
Sana olan sevgim bir abartıydı zaten. Bütün mütevaziliğin içinde tek çılgınlığım, tek doruk noktamdın.
Şimdi sen karşımda bir elin masada bir elin sallanırken boşlukta.
Belki ta ne zamandır ısmarladığımız çay henüz gelmediğinden ya da sürekli esen rüzgardan bilmiyorum hangi sebepten gözlerin uzaklara bakarken birdenbire söylemiştin.
Bu kadar basitçe hoyratça ucunun nereye dayandığı ya da hangi umudu yıkacağından habersiz...
Ki haberin olsa da pek önemseyeceğini sanmadığım binlerce neden vardı bunu söylemen için.
Şimdi ve sonra kaç kez dillendirsem önemi olmayacak gerekçeler. Birer abartıydı nitecesinde.
Bir an başını kaldırsan bana baksan yine de söyler miydin.
Evet sonunda bakmıştın. Mütevazi olan sözlerle yapma bunu ağlayacağım deme.
Seni korkutuyormuydu gözyaşlarım çünkü telaşlanmıştın. Yoksa sen de bu anlara
hazırlıklı kahramanlardan biri miydin. Tecrüben üst düzeydeydi. Açıkçası benden
beklediğin mütevazilik yoktu sözlerinde. Uzatmayalım bu iş olmayacak seninle
yapamıyorum ha geldi ha gelecek diye beklerken sıradan olma; başlar ve biter demiştin...