Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Deneme
 

Mutfakda biri mi var?

Mutfakda biri mi var?
 

Yemek sonrası battaniyesini almış, gün boyunca yağan yağmur sonrası akşama uzanan o ıslak soğukluğu battaniye ile gidermek istercesine televizyon karşısında ki o en mevki yere uzanıvermişti yine.
Uyku perisi zaten yakın arkadaşı idi. Hemen gelip kollarına almış o bilinmezlikte savunmasız dalp gitmişti uykuya.

Telefonun sesi ile uyandı. Geceleri çalan telefonu oldum olası sevmezdi. Uykunun verdiği sersemlikle uzandı açtı telefonu.
Arayan üst kat komşusu idi kısık bir sesle konuşuyordu nedense. Önce kendini tanıttı "Elif abla ben Semra, mutfakta sanırım biri var diye lütfen gelirmisin çok korkuyorum" diyerek, aniden uyanmanın verdiği o yürek çırpınmasını daha bir hızlandırdı elif in

Elif; nasıl gelebilirim ne yapabilirim, ben yapamam gelemem" dese de Semra ısrarla o derinlerden gelen kısık sesi ile yalvarıyordu "lütfen gel çok korkuyorum" diye.
Birden telefon kapandı. Aynı filmlerde ki gibi. Dondu kaldı Elif. Sanki kötü adamlar gelip onu elinde telefon ile yakalayıp, anında kapatıp üstüne üstlük bir de tokat atıp savurmuşlardı bir köşeye. Kesin ağzının kenarından sızan kan boynuna doğru uzanıyordu. Bunu düşünür iken hayal gücüne şaşırdı.
Önce kapıları dinledi, kilitleri yokladı. Pencereler demirli idi ama ya kapı şöyle bir yüklenilse ahanda içerdesin misali dayanıksızdı. Kapının arkasına bir kaç parça eşya koyarak sağlamlaştırmaya çalışsada Semrayı düşünmeden edemedi. Dışara baktı usulca cam kenarından. Gece tüm bahçede pusuda idi. Köpekleri anımsadı yahu bu köpekler süs köpeğimi yoksa, hırsıza uğursuza havlamıyacaksan seni boşuna mı besliyoruz diye içten içe kızdı köpeklere.
Kızkardeşini aradı hemen telaşla. Polisi arasa belki de Semranın kuruntu yaptığı mutfakta ki o gölge nedeniyle belki de polislerin boşuna gelmelerine sebeb olup hatta belli mi olur fırça bile yerlerdi.
Kardeşi Semranın telefonunu alarak onunla konuşmaya çalıştı. Telefonu devamlı meşgul çalıyordu. Yüreği sıkıştı Elif 'in "ah ah demek ki benden fayda göremeyince başka arkadaşlarını arıyor diye düşünür iken, kardeşinin kızgınlıkla konuştuğunu farketti cep telefonundan. "Olur mu diyordu madem aradınız ve sonrasın da boşuna korktuğunuzu farkettiniz, dönüp ilk ablamı aramalı idiniz. Yürek çarpıntısını nerede ise buradan duyuyoruz" diye söylendiğini duydu.
Mesele anlaşılmıştı ama Semra ya olan kızgınlığı kat be kat artmıştı. Merdivenlerden Semranın ayak seslerini duydu Elif kapısına gelmiş özür dilemek istiyordu.
İçeri girdi abuk subuk bir çok şey anlattı. Anlattıkları birbiri ile bağdaşmayan şeylerdi. Hiç de inandırıcı gelmiyordu. Kesin Semranın anlatmadığı bir şeyler vardı ama ne idi?
Bu kısa hikayeyi yazan kişinin yine uyku ile olan yakınlığı ve sabırsızlığı pek çok delili ortaya dökmemesi nedeni ile bir başka güne bıraktığı gecenin karanlığı ile eş ne çok soru vardı aslında.
Yaşanmış bir geceden klavyeye dökülenler... iyi geceler efendim.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..