Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

Mutluluğu paylaşmanın tadında kaybolmak istiyorum

Mutluluğu paylaşmanın tadında kaybolmak istiyorum
 

Mutluluk nedir, hiç düşündünüz mü? Tabi ki düşünmüşsünüzdür. Benimki de soru mu yani. Ben düşünüyorum da mutluluk öyle kocaman değildir. Minik minik anlarda saklıdır en büyük mutluluklar. Bazen oğlunuzun yanağınıza kondurduğu küçük bir öpücükdür, kızınızın omzunuza yatmasıdır mutluluk bazen. Bazen bir arkadaşınızın sizi gördüğünde yüzünde beliren kocaman gülümsemedir. Annenizin babanızın sıcacık kucağıdır, sevdiğinizin huzurla bakan gözleridir bazen. Beslediğiniz köpeğinizin  size gösterdiği sevgi çığlıklarıdır. Bir kelebeğin kanat çırpışında, nazlı bir çiçeğin yaprağında, yeşilin her tonunu barındıran ağaçta saklıdır bazen. Bazen yaz sabahı denizin uyuyan suyuna bıraktığınızda kendinizi hissettiğiniz huzurdur mutluluk. Ya da camınıza vuran yağmur damlasıdır. Yeni yürümeye çalışan bir çocuğun heyecanlı, ürkek, hesapsız adım atışıdır bazen de. Daha ne çok mutluluklar sayabiliriz bu şekilde. Mutluluk hayatta saklıdır. Küçücük şeylerden mutlu olmayı başarmak, hayatın tatlarına varmamızı kolaylaştırıyor aslında. Hiç mi yok dert, gam, keder. Herbirimizin ayrı bir yaşam savaşı var elbet. Kimimiz daha güçlü durabiliyorken inatla, kendinden emin adımlarla yürüyebiliyorken, savaşabiliyorken hayatın olumsuzlukları ile kimimiz de yorgun düşüyor yaşam savaşından, tükeniyor. Ve tükenirken tüketiyor da. Farkına varıyor. Varıyor da ne yapabiliyor? Yapabilmek elde mi? Çoğu zaman evet, bazen hayır. Öyle anlar gelir ki kabullenmek zorunda kalıyorsunuz ve siz siz olmaktan çıkıyorsunuz. Tüm değerler değişiyor etrafınızda. İnsanlar bile değişiyor. Dost bildiklerin sırtını dönebiliyor. Güç ne? Kime gore güç ne? Ben çok güçlüyüm. Ama çok da güçsüzüm. Ne benim gücüm / güçsüzlüğüm. Bilmiyorsun, bilmiyorlar, bilmesinler. Ben biliyorum. Karar vermek bazı durumlarda çok zor. Çıkılmaz. Arapsaçı ne ki. Tek bildiğim güçlü olduğum yanımı daha da güçlendirmek ve güçsüz olduğum yanımı yok etmek istediğim. Bunun  bana daha çok huzur ve mutluluk vereceğine inandırıyorum kendimi. Buna ulaşmak için belki de yanlışlar yapacağım. Hayatımı etkileyecek yanlışlar. Belki de sıfır edecek. Ama ben biliyorum ki güçsüzlüğümü güce dönüştürecek gücüm yok. Çok kırgın ve yorgunum. Ben bana o güç veren minik minik mutlulukları çoğaltıp büyütmek istiyorum. Hayatımda olan en değerli insanlardan biri ve aslında bana hayatın farklı yönleri olduğunu farklı değerleri olduğunu gösteren yüreğimin mutlu yüzü şöyle demişti “ Mutluluğu paylaşmanın tadında kaybolmak istiyorum.”

Evet, ben mutluluğu paylaşmanın tadında kaybolmak istiyorum. En büyük zenginlik bu. Sevdiklerin ile mutluluğu yakalayıp paylaşmak ve çoğaltmak. Gerisi ne ki. Ömür kısa, yarını göreceğimizin garantisi yokken niye bu savaş. Niye bu kadar acıyı, gamı, kederi omuzlayıp yürümeye çalışıyoruz. Söylemesi kolay tabi. Haklısınız. Ben yapabiliyormuyum yazdıklarımı peki? Orasını boşverelim. Yazıyorum ve yazmak bile iyi geliyor.

 
Toplam blog
: 61
: 486
Kayıt tarihi
: 16.02.10
 
 

Yazmak, ekmek gibi su gibi.... Ruhumun nefes alması gibi.... Hayatı tanıyabildiğim, kavrayabildiğ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara