Mutluluklarınızı kaptırmayın

Oysa onundu getirdikleri güzellikler. İnsanlar doğar – doğmaz güzelliklerini de beraberinde getirirler. Onlar onundur. Tanrı tarafından bahşedilmiştir. Ama bizler eksik olan yanlarımıza alırız, almaya çalışırız güzelliklerini. Daha onlar bunun farkına varmadan kaybetmışlerdir bile. Arar arar bulamazlar. Eksik mi geldim dünyaya diye hayıflanırlar. Üzüntüleri yeni günlerin kabusları olur. Her geçen an yeni çırpınışlar getirir. Yeni çırpınışlar ise yeni kayıpları.

Bu durum o insanları kaderi değildi. İnsanoğlu fırsat kolladı. İlkel benliğini engelleyemedi. Başına geleni başkasının da başına getirdi. Bu öylece devam etti. Ve her yeni gelen kendinden önce gelene kendinden bir şeyler vermek zorunda kaldı. Onun için hep deriz: - Bir taraflarım eksik gibi. Her insan diğer insanın mutluluk hırsızı olup çıkmıştı.

Kimi bu hırsızlıkta ustalaştı. Ustalaşmanın getirmiş olduğu hevesle sadece kendinden sonra dünyaya gelen değil, kendisiyle ve kendisinden önce gelenlerin de mutluluklarını kendi mutluluğu adına bir hak görüp çaldı. Bu öyle ilerdeki kendisinin bile önünü alamadığı bir ego olup çıktı. Kimse dur diyemedi. Dur diyenlere de baş koydu. Baş koyma başarılı olmazsa başını alıp gider başka mekanlarda devam ederdi hırsızlığına.

Ama bizden kaç kişi baş koyabildi bu mutluluk soyguncularına. Çok değil çok az kişi. Ve belki de bundandır geçen her an yeni kayıplar getirdi insanoğluna. Yeni çatışmalar yeni savunmalar... Yeni savunmalar da daha iğrenç savaşlar doğurdu insanoğlunun felsefesinde. Olan yine güzele oldu. Olan yine mutlululuğa oldu. Olan kim bilir belki de bana! yada sana! Oldu. Belki yeni doğacak olanlara olacak. Bu soygunculara karşı savaşacak olanlar yeni doğacak olanlara mı kaldı? Bu haksızlık değil mi? Ne hakla gelecek neslin tebessümünü bunlara bırakacağız. Acaba tebessümlerini güvende hissedebilecek durumdalar mı? Ama yok hiç sanmıyorum. Acaba yeni doğacak olanlar orta yaşta mı doğmaları lazım ki çalınmasın mutlulukları. Mutlulukların sahip çıkabilsinler diye.

Mutluluk soyguncuları bu kadar güçlü mü? Benim senin yapabileceğimiz bir sağ kalmış mutlu tarafımız yok mu? Hiç sanmıyorum. Benim hala mutlu taraflarım çalışıyor. Hepsini kaptırmadım. Kaptırdıklarımı da geri alıyorum. Muhakkak sizin de sağ kalmış mutluluk hırsızın da farkında olmadığı bir tarafınızda bir şeyler kalmış. Bunu açığa çıkarma zamanı gelmedi mi? Gelecek nesil karşımda! Seslenip seslenip beni uyarıyor: -Getireceğim mutluluklarım ve güzelliklerim için bana güvenli bir yer bırak! Bana hakkım olanı bırak! Bu gelecek neslin bana biçtiği misyonumdur. Ya sizin MİSYONUNUZ?...