Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '09

 
Kategori
Öykü
 

Mutsuz insanlar bloğu

...Yüreğimizdeki duyguların rehberliğinde çıktığımız içsel yolculuğun seyir defterini yazmanın telaşı içindeyiz. Kendi içimizde yarattığımız dünyayı, tıpkı yaşadığımız yeryüzü gibi kirletip tüketiyoruz. Bizi mutsuz kılan her şeyden kendi payımıza düşenden en siyahını seçip içimize gömüyoruz. Yüreğimiz toplu katliyamlardan kalan mezara dönüyor..

...Dün'ün keşkesi, bugün'ün aması, yarın'ın belkisinde boğuluyor, sürekli bir iç savaşın içinde barış güvercinleri uçurmak isterken takla atmalarına şaşıyoruz..

...Oysa sürekli pc başında oturup küçük yazarlığımıza gelen eleştirel olmayan övgü dolu yorumlarla havalara giriyor, sanalsal bir durumda farkedilişi düşünürken; Yanıbaşımızda duran gerçek sevgileri teğet geçiyoruz. Ne sahile inip taş sektirip, kumlarda koşuyoruz ne oğlumuzun konserine gidiyoruz ne de gökyüzüne bakıyoruz..

...Bütün blog sakinlerinin; Şiir, öykü ve gündelik yaşam gibi kategorilerindeki yazıları mutsuzluk üstüne kurulu sanki! Neden? Bu bir seçim mi illada mutsuzluk illada hüzün bu bizim -sizin- elinizde olan birşey değil mi?

...Mutsuzluk bir seçim olmamalı hanımlar beyler, eğer bir seçim olsaydı hepinizin mutluluğa oy vereceğinize eminim... Bir tebessüm;

...Yaşlı adam ağır adımlarla yürüyordu, karşıdan gelen genç bayan tatlı bir tebessümle adama gülümsedi, bu yaşlı adamın çok hoşuna gitti içindeki hüzün bulutu huzura dönüştü. Yaşlı adam bu moralle gittiği lokontadaki garsona yüklü bir bahşiş verdi garson yaşlı adamı ilgiyle uğurladı. Mesayisi biten garson eve giderken sevimli bir köpek yavrusu ile karşılaşır aldığı bahşişi düşünerek bu hem evdeki çocuklarını doyuracak hemde bu aç yavrunun karnını doyuracak kadar bir miktardı. Çocuklar yavruya bayıldılar oynadılar, sevdiler ve geç bir saat ev halkı uyurken sobadan düşen kor yangina sebep oldu yavru köpek havlayarak garsonu uyandırdı garson acele ile çocuklarını kurtardı ve anladıki bir köpek bile sevgiden anlıyordu. Ve bütün bunlara sebep olan bir tebessümdü sadec bir tebessüm..

...Biliyorum biliyorum elbette her şey bukadar tozpembe değil, ama sizde biliyorsunuz ki bizi biz yapan yüreğimizdir, yüreğimizdeki mutluluk ama siz illede yok aga diyorsanız elimde usta şair Behçet NECATİGİL in çok güzel bir şiiri var:
...kar kar...

farı, kalbim, farı da
kapına yığılacak karları
kürüyeme

ben senin necinim, kalbim
kulun, kölen, müneccim
işlerin, açmazlar -koş aç, koş aç!

rafında kap kaçak, torbanda un
al bir lenger kar
deve hamurunu kendine kendin

yokum ben, bıktım, gerçekten bıktım
kapan derdinle içerle
acılar mı anılar mı kar kar...

..."Yanlız ben bilirim ruh hastalığı başka insanların doğrularına ve düşüncelerine saygıyı ve hoşgörüyü ortadan kaldırır. Yasakçı bir insan tipi oluşturur. Kendileri dışındaki fikirleri dinlemezler. Danışma ve tartışmayı kesinlikle sevmezler. Unutmamak gerekir ki; -En doğruları ilahi kaynaktan alan Peygamberler bile insanlara danışmış ve aksini düşünenlere hak vermiştir.-"

...Nadirende olsa günümüzde hala dünyanın bazı yerlerinde uygulanan, zina suçunun cezası olan taşlayarak öldürmek eylemi ile ilgili asırlar öncesi ile ilgili anlatılırki; Beline kadar toprağa gömülü olan kadına cezası ahali tarafından infaz edileceği an o toplumun önderi konumunda olan ve cezanın infazına gönlü olmayan adam ahaliye şöyle seslenir: Durun! İlk taşı aranızda hiç günahı olmayan atsın... Ve sessizlik... Sizce ne olmuştur?...
...Mutlumusunuz..
...Öyleyse ilk yorumu en mutlu olanınız yapsın...

 
Toplam blog
: 72
: 488
Kayıt tarihi
: 10.09.08
 
 

27 Ocak 1967 yılında Lüleburgaz'da doğdum. Çocukluğum Samsun, Keşan ve Fındıklı'da gecti.Lise mezunu..