- Kategori
- Felsefe
Nasihatler kaderi değiştirmez

İnsanlık, evresinin son aşamasına ulaşmış. Günümüze kadar insanlık için bilinmesi gereken bütün sözler söylenmiş. Artık, doğru-yanlış nedir biliniyor. Buna rağmen insanlar hala yanlış yapıyorlarsa bu demektir ki, nasihat ile insanların kaderi değişmez. Kul kulun kaderini değiştiremez.
Eğer insan, karşısındakini telkin ile yanlıştan döndürebilseydi, bugün insanlık mükemmel bir hale gelmiş olurdu. Hatalar yok denecek kadar az olurdu.
İnsanlar mutlaka kaderlerini yaşayacaktır, siz onu o kaderinden döndüremezsiniz/ dönmüyor. Siz ona yanlışı söyleseniz de o yine de o yanlışı yapmaya ve deneyerek görmeye devam ediyor. Çükü o, kaderini yaşayacak. Bizlere düşen sadece bir defa telkinde bulunmaktır. Allah bile Peygamberine “sen sadece söyle, baskı yapma” diyor. Biz kullar kim oluyoruz ki. Bir düşünürün söylediği gibi; “başkalarının değişmesini istemeden önce kendinizi değiştirmeyi deneyin…!“
Yani biz kendimizi değiştirebiliyor muyuz ki başkalarını değiştirebilelim.
Eğer o insanın kaderinde bir yönelme olacaksa sen sadece ona sebep için bir hatırlatmada bulunmuş olursun. O da o hatadan dönecekse dümenini döndürmüş olur.
Onun için, bizler karşımızdaki insanın hata yaptığını gördüğümüzde, o hatasından dönmesi için yırtınmamızın hiçbir anlamı, manası yoktur. Sadece kendimize zarar veririz. Telkinimizi yapıp bekleyeceğiz. Bu, ondan mutlak sorumlu olduğumuz çocuğumuz olsa bile. Kaldı ki başkaları. Bilgeler de hep böyle yaparlar.