- Kategori
- Güncel
Nasıl sökersin apoletini?..
Biz ’68 kuşağı olarak Amerikan 6. Filosu’nun İzmir’e gelişini protesto ederken önceden ‘yoğurtlu bakla’ sonradan ‘fruko’ adını verdiğimiz Toplum Polisi; günümüzdeki Çevik Kuvveti ile ’orantılı güç’ sınırları içinde kolayca mücadele edebiliyorduk.
Zaman içinde mahalle karakolunda görev yapan ‘güven’ ve ‘saygı’ duyduğumuz ‘malımızı’ ‘canımızı’ ve ‘namusumuzu ‘ koruyan, kollayan memurlar artık bizim polis ağabeylerimiz olmuştur
Dün, 28 Temmuz 2012’de bir devlet kurumunda bize yaşattıkları‘iğrenç’ ‘olay’ ne Osmanlı Dönemi’nde ne de Cumhuriyet Tarihi’nde yaşanmış, görülmüş veya duyulmuş değildir.
Hatay’ın DÖRTYOL İlçe Emniyet Müdürlüğü polisleri ne‘terör örgütü’ ne de Kuzey Suriye’de konuşlanmış ‘eşkıya’; AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram TÜRKOĞLU’nun oğlu ve danışmanı tarafından ellerinde ‘sıra numarası’ ‘hazır ol’ konumunda ‘teşhis’ için sıraya çekildiler.
İddiaya göre kantini ‘ihalesiz işleten’ Ömer UZUN ile kantinde tost ve çay fiyatlarını tartışan ‘polis memurunu’ ‘teşhis etmek’ üzere tüm Dörtyol Emniyet Müdürlüğü; İlçe Emniyet Müdürü Mutafa MARANGOZ’dan en kıdemsiz memuruna kadar entegre edildiler.
Daha sonra teşhise geçildi. Sıraya dizilen polisler içinde 8 numaralı şüpheli Murat EMER’di. Teşhisten sonra ‘apoletleri’ sökülen EMER, önce açığa alındı, sonra başka bir ilçeye atandı.
İddiaya göre kantini ‘ihalesiz’ işleten Ömer UZUN tarafından“Sen bakma benim kantinci olduğuma, AKP Gençlik Kolları Başkanıyım. Gerekirse senin üzerindeki üniformayı soydururum.” diye ‘tehdide uğrayan Polis Memuru Murat EMER ise; “Yerin dibine girdiğimi hissettim. Vatan haini miyim diye düşündüm. Vatan hainine bile reva görülmez.” diyebilmiştir.
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri; milletvekili seçilen bir T.C. vatandaşının yakın çevresi ve dostları da ‘dokunulmazlık’ zırhına bürünerek, ‘ayrıcalıklı’ T.C vatandaşı kimliği ile; “Sen benim kim olduğumu” biliyor musun* cakasını atmaya başlıyor.
Özellikle küçük yerleşim birimlerinde; beldelerde, ilçelerde ‘ayrıcalıklı’ T.C vatandaşı olmanın sınırları iyice kontrolden çıkıyor, kedilerini bulundukları ‘mahal’ veya ‘yörenin’ ‘en büyüğü’ görmeye başlıyorlar.
Ülkemizin geçirmiş olduğu ‘ara rejimleri’ veya ‘cunta yönetimlerinde’ dahi böyle bir olay ne yaşanmış, bugüne kadar ne görülmüş ne de duyulmuştur.
20’li yaşlarında bir delikanlı Dörtyol Emniyet Müdürlüğünde 23 polis memurunu sıraya dizmiş, hesap soruyor... “Sen kim oluyorsun..” ‘Özrün kabahatinden daha büyük!..”
Çünkü bir tüketici, polis memuru da olabilir; “ fiyat da sorar, hakkını da arar, fiyatını da yüksek bulabilir…
En doğal ve yasal hakkıdır, Unutma!..
Dörtyol Emniyet Müdürlüğünün 23 personelinin hem ‘gerçek kişilikleri’ hem de ‘tüzel kişiliği’ incinmiş, saygınlığı erozyona uğramıştır
Ayrıca aralarından birinin ’apoletleri’ sökülmüş 23 devlet memuru çalışma alanlarında “savaş suçlusu” muamelesi ile karşılaşmış olmaları nedeniyle geçirdikleri ‘duygusal’ ve ‘mesleksel’ travma ancak İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda giderilebilir
Şüphelileri Devlet Memurunu taciz etmek, işinden alıkoymak, tehdit ve baskı eylemlerinden adalete teslim etmektir.
Diğer yandan 23 polis memuruna Dörtyol’da ‘mesleksel kredisini’ tekrar kazanabilmeleri için halkla bütünleşmiş etkinlikler ve ‘moral iznine’ yer verilmelidir.