Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Temmuz '06

 
Kategori
Tarih
 

NATO gerekli miydi?

NATO gerekli miydi?
 

Geçen gün uluslararası ilişkilerin değerlendirildiği bir TV programındaki strateji uzmanı, Türkiye’nin NATO’ya girmekle ordusunun bağımsız hareket etme durumunu büyük oranda kaybettiğini söyledi. Ona göre Türkiye, NATO’ya girmeden de bağımsız olarak kendi stratejisini belirleyebilirdi.

“Tarihi yeniden yazın” başlıklı yazımda bahsettiğim, “simülasyon yazılımlarından” (isterseniz bilgisayar oyunu deyip geçin ama bence demeyin, oyun ötesi bunlar) olan “Raise of Nations – Thrones and Patriots” da bu kapsamda bir bilgisayar programı. Onu incelerken bir de baktım menülerinin içinde “Soğuk Savaş Yılları” görevi var. Bu görevi de seçince iki görev seçeneği çıkıyor. Biri ABD, diğeri de SSCB. “Mazlumdan” yana olan bir kültürden geldiğimiz için SSCB’ni görevini seçtim. Bu aşamada bir dünya haritası karşıma çıktı. Haritada tüm ülkeler yoktu. Stratejik bölgeler gruplanmıştı. Örneğin bütün Arap devletlerinin tek bölge olarak gösterildiği Ortadoğu’nun stratejik açıdan son derece önemli bir bölge olduğunu sanal danışmanım bana söyledi. Avrupa da tek tek ülke bazında belirtilmemişti. Doğu ve Batı Avrupa olarak iki bölge olarak gösterilmişti. Doğu Avrupa “Varşova Paktı” üyesi ve SSCB uydu devleti; Batı Avrupa, Kanada ve Türkiye (tek başına bir devlet olarak haritada ayrılmış) de NATO üyesi ve ABD “uydu devleti” olarak görünüyordu. Diğer yandan bir nokta ise, her ülkeye askeri vb güç kartları kullanılınca önemli etki yapıyordu. İşin ilginç tarafı ise Türkiye’ye karşı kullanılabilen strateji kartı ise “propaganda” idi.

Soğuk savaşın ilk yıllarında görevim, SSCB olarak sınırlarımı olabildiğince geliştirmek ve siyasal görüşüme bağlı uydu devletlerimin sayısını arttırmaktı. Bunu da öncelikle, komşu devletlere askeri müdahalelerle yapabiliyordum. Soğuk savaşın başlarında “Türkiye’ye saldırmak” istediğimde NATO üyesi bir devlete saldıramadım. SSCB olarak, yeterli kaynaklarım olmadığı için sistem buna ilk yıllarda izin vermedi. Ve nerdeyse soğuk savaşın son dönemine kadar NATO üyesi bir devlete saldırma imkânı olmadı. Son dönemde de tarihsel sürecin tersine, dünyada ABD’den daha geniş bir etki alanım olduğu için artık istediğim ülkeye saldırabilir hale geldim ve görevi ben kazandım. Soğuk savaşın sonunda Ronald Reagan döneminde ABD dünyanın %39’nu kontrol edebiliyorken, SSCB olarak ben de dünyanın % 51’ni kontrol ediyordum.

Simülasyonda diplomasi de var. Örneğin Küba, devrim yaptı ve benden kaynak istedi. Orada Güney Amerikayı etkiler, ABD’yi rahatsız eder düşüncesi ile ben de kaynak verdim. Diğer yandan dikkatimi Doğu Asya’ya verdiğim ve fazla kaynak aktardığım için Varşova Paktı üyesi devletler sürekli şikayetçi oldular. Düşman olmayan Çin’i, bölgesel kaynaklarını kullanmak için işgal ettiğimde Finlandiya bunu kabullenmedi ve ABD tarafına geçti. Niye sürekli savaş halindesin sorusunun yanıtı da ortaya çıktı. Çünkü büyük bir ordu sürekli kaynak tüketiyor. Bir yerleri işgal ettiğinde hazineye kar sağlıyor veya en azından kendi masraflarını amorti ediyor. Bölgesel savaşlarda o dönemki kara, deniz, hava kuvvetlerinizi (uçak gemileri ve balistik füzeler dahil) yönetiyorsunuz.

Bu arada bir de Nükleer silahlanma da bu süreç boyunca önemli bir unsurdu. ABD’nin nükleer füzeler yaptığı haberlerini alınca ben de yatırım yaptım ve ABD’yi vurabileceğim en yakın coğrafi bölgeme füzeleri yerleştirdim. Devlet başkanı olarak ekranın sol üst köşesindeki kırmızı butona basınca Nükleer savaşı başlatacağımı biliyordum ama etkisinin ne olacağını bilmiyordum. Kırmızı butona basmaya ve gideceği bölgeye karar verdiğimde cidden heyecanlandım. ABD’nin merkezine nükleer füze gönderme emrini verdikten ve füzeleri ateşledikten hemen sonra ABD de karşı nükleer füzeleri yolladı. Ve dünyanın önemli bölgeleri isyancıların ellerine geçti. Bu vahim durumu görünce ben de zamanı geri sardım, yani hamlemi geri çektim. Yani zaferimi hiç nükleer saldırı yapmadan konvansiyonel silahlarla elde ettim. İşte oyun olmasının faydası da burada, hamlenizi geri alabiliyorsunuz.

Sonuç olarak, gerçek tarihsel süreçte “NATO gerekli miydi?” sorusunu değerlendirecek yeterli bilgiye sahip değilim ama bu simülasyonda eğer Türkiye NATO üyesi olmasaydı, SSCB olarak Afrika ve Ortadoğu’ya inerken ilk işgal edeceğim ülke Türkiye olacaktı. Buna göre Türkiye için “NATO gerekliydi”. Tabi bu simülasyon ABD’nin bir “propaganda kartı” değilse…

 
Toplam blog
: 19
: 963
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

Endüstri mühendisi, ekonometri bilim uzmanı, kamu yönetimi lisanslı, Dünya Bankası’ndan sertifikalı ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara