Ne bekliyordunuz Schuster'den? Mucize mi?

Beşiktaş'ın Alman Teknik Direktörü Bernd Schuster, başarısız kariyerine bir halka da İstanbul'da ekleyerek, yıldızlar kulübü Beşiktaş'ı orta halli bir Süper Lig ekibi görünümüne kavuşturdu.

Kariyerindeki tek başarısı Capello'nun şampiyon Real Madrid'ini tekrar kürsüye çıkarmaktan ibaret olan Schuster çalıştığı takımların neredeyse tamamından vedalaşmadan ayrılmış (!) Tamamladığı sezon sayısı da oldukça az.

Sezon başında, büyük hayaller ve sansasyonel haberlerle takımın başına geçeceği günlerde transferin hatalı olduğu, doğru kişinin Scuster olmadığı tarafımızdan kısık bir sesle ifade edilmişti.

Beşiktaş’a Başarısızlık Abidesi Teknik Direktör; “Bernd Schuster”

Beşiktaş yönetiminin, herhangi bir yerinden bu hatadan döneceği kesindir. Kesin olan bir başka şey de bu ayrılığın da bir faturası olduğu ve ayrılıktan en az zararla çıkacak kişinin yine Bernd Scuster olduğudur.

Hal böyleyken Beşiktaş'ın başına, şimdi veya yeni sezonda yeni bir teknik direktör getirilecek. Öyle ya; sen Guti'yi, Quaresma'yı al, Simao Sabrosa'yı, Almeida'yı al, gazozuna bir sezon daha geçir. Olmaz. İstesen de olmaz...

Spor tamam da, skor da lazım taraftara. Başarının skalası da şampiyonluktur, kupadır, Avrupa'dır... vs.vs.

Şimdilerde spor medyası coşmuş. Harıl harıl Beşiktaş'a teknik direktör arıyorlar. Benitez, Lippi, Lucescu... Sormayın gitsin.

Evet biri gelecek ama bu kişi dünyanın bilmem hangi ünlü kulübünü ya da milli takımını falanca yerlere getirmiş "meşhur bilmem ne" olmamalı. Türk sporunca denendi, tutmadı...

Kendi öz kaynaklarımız dışında bu coğrafyada en iyi performansı sergileyen kişi de Mircea Lucescu idi. Hadi onu getirebiliyorsan, amenna. Uyar bize.

Yok olmayacaksa da bize, Capello'lar, Lippi'ler, Benitez'ler, Mourinho'lar lazım değil. Boşa saçmayın güzelim paralarınızı. Aslımıza dönelim. Bir Denizli, bir Fatih terim, bir Şenol Güneş daha bulalım.

Hadi bakalım...