- Kategori
- İlişkiler
Ne küs, ne yalnız, ne de aşık...

Kendi fotoğraflarımdan...
Ne küs, ne yalnız, ne de aşık…
Aşk; her zaman sessizce gelir, bir volkan gibi kaynamaya başlar, taşar, taşar, taşar... Tıpkı Vezüv yanardağının Pompei’yi yok edişi gibi düşüncelerine, duygularına veya gözlerine bir perde gibi iner. Külleriyle bir yorgan gibi sarar. Sen ise bir şaşkınlık, bir karışıklık deyim yerinde ise bir labirent içinde kaybolursun.
Aklının kendine bir oyun oynamaya yeltendiği en zayıf anlarda dolaşır, birinin duygusal enerjini tükettiği hissine kapılır insan.
Zaman zaman bazı klasik kırmızı uyarı işaretleri belirir iç dünyasında ama bunu kaç kişi dikkate alır ki! Evet, genelde görmemek, sadık olmak rolü tercih edilir.
Çeşitli sorularla bilinçaltını etkilemeye başlar. Her düşünce bir başka soru yumağına dolaşır. Bazen ”Her şey çok mükemmel oldu!” derken açıklamalar bulmaya çalışır. Her defasında sendeler, takılır, tökezler içinden yankılanan bir sesle.
Hiçbir şeyin gerçeklerden uzak olmadığı gibi “Bazen sadece yorgun oluyor insan. Ne küs, ne yalnız, ne de aşık. (Cemal Süreyya)”
Erol Aslan