Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Temmuz '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Neden bildiklerimizi anlatma gereği duyarız?

Neden bildiklerimizi anlatma gereği duyarız?
 

internet alıntı


Senin anlattığın karşı tarafın anladığı kadardır. Almaya hazır olmayana bilgi vermeye çalışmak; yürümeye başlamamış birisine koşmayı, okuma yazma bilmeyene kitap okumayı anlatmak kadar imkansız ve bir o kadar da anlamsız bir durumdur,

İnsan illa da birşeyleri anlatmak istiyorsa öncelikle karşı tarafı alıcı konumuna getirmek zorundadır. Konu ile ilgili olarak karşı tarafın merakını uyandırıcı ve öğrenme isteğini tetikleyecek şekilde bir ön hazırlık yaptıktan sonra eğer o kişi soru sormaya başlıyorsa anlatmaya başlanmalıdır. Aksi takdirde hem kendimize hem de o kişiye haksızlık yapmış olurız.

Senin anlatmayı istemen kadar onun da öğrenmeyi istememek gibi bir hakkı vardır ve insanların isteklerine saygılı olmak zorundayız.

Bu gerçeği iyi bildiğimi zannetmeme rağmen, zaman zaman yanılıp birilerine sormadıkları şeyleri anlatma hatasına düştüğüm zaman en çok kendime kızıyorum. Sonu başından belli olan ve ilişkiyi kötüye götürmekten başka bir işe yaramayan bir diyalogun, ne bana ne de karşımdakine bir faydası olmayacağını bile bile nasıl oluyor da bu hataya düşebiliyorum?

İnsan hata yapa yapa öğrenir, gerçeği ile kendimi avutmakla beraber, araştırmacı kişiliğim bunun altında yatan gerçek sebebi merak etmeden durmuyor.

İnsan neden başka birisine birşeyler anlatmak gereği duyar?

Yardım etmek için; o kişinin sorununu anlamıştır ve iyiniyeti ile ona yardımcı olacağını düşündüğü bilgileri vermeye çalışır.

Kendini göstermek için; bak ben çok şey biliyorum diye hava atmak için olabilir.

Doğruyu bildiğini düşündüğü için; sen yanlış biliyorsun bak ben doğrusunu söyleyeyim sen de öğren, demek için.

Sohbet etmek için; konuşulacak şeyler bitmiştir laf olsun diye anlatmaya başlar.

Paylaşmak için; kendisinin bildiği şeyleri başkası da öğrensin ister..

Fikir almak için; onun o konuda ne düşündüğünü merak ettiği için konuyu açıp anlatmaya başlar,

Sinir etmek için; o kişinin anlamayacağını bile bile ortamı germek için anlatabilir.

Konuyu değiştirmek için; konuşma sıkıcı bir hal almaya başlamışsa kendi ilgi alanına konuyu getirmek için..

Daha fazlası mutlaka vardır ama benim ilk aklıma gelen sebepler bunlar.

Bu yazmış olduğum sebeplere bakarak insanın daha çok kendisi için anlattığını görüyoruz. Gerçekten karşı tarafın faydalanması için anlatmak isteyen kişi, soru gelmeden anlatmasının anlamsız olacağını iyi bilir kanaatindeyim.

Bütün bunları bilse de, insan yine de hata yapmadan tam olarak öğrenemiyor..

 
Toplam blog
: 117
: 2437
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1970 Tokat doğumluyum. İstanbul Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar bölümü mez..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara