Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '07

 
Kategori
Dostluk
 

Neden bu kadar çabuk kopuyor dostluklar?

Neden bu kadar çabuk kopuyor dostluklar?
 

İki tane arkadaşım vardı. Hala arkadaşımlar. Biri 2 aylık kankam. Diğeri de bu arkadaşımın çok iyi bir arkadaşı. Birbirlerini çok sever, korurlardı. Çok bağlılardı birbirlerine.

Ama hiç benzemezlerdi. Tuttukları takım farklıydı en başta. İkisi de koyu taraftardı. Aslında başta ben olmak üzere kimse istemezdi arkadaşlıklarını. Çünkü zıt kutuplardı, Birbirine uymayan iki insandı. Aralarında yoktu aslında kimse ama vardı da. Biri bendim biri de benim adaşımdı.

Aslında ikisi de bizlerle iyi anlaşırlardı. Birbirimize toz kondurmazdık. Sonra bu büyük arkadaşlık bir telefon konuşmasıyla bitti. Neydi bu konuşma? Neden yapılmıştı? Sebepsiz. Onları barıştırmak için atak yaptım, olmadı. Hatta aralarını daha da açtım.

Peki... Neden bu kadar çabuk bitiyor dostluklar? Neden? Günümüz dostlukları... Ne kadar güvenilir? Bazen en yakın arkadaşın seni arkadan vurur. Onunla bir çok beraber iş yaparsın, herşeyini paylaşırsın, birşey olur, araları bozulur ve tehdit ile arkadaşların arası daha da açılır.

Fakat sebep? Neden ki bitsin arkadaşlıklar? Ben arkadaşlıklarımı sürdürmek, hiç bırakmamak için uğraştım ve savaşı ben kazandım. Arkadaşsızlık çektiğim anda tam delirmek üzereyken arkadaşlar yetişti. Bu anda bana yetişenler şimdi en iyi arkadaşlarım.

Ben mutlu değilim arkadaşlıkların, dostlukların kopmasından. Arkadaş kumbaran dolsun kötü mü? Tabii ki de iyi. Fakat herkes anlayamıyor bunu. Herkes anlasa keşke bunu.

Günümüz Dünyasında yanımızda güvenebileceğimiz, bize destek olabileceğimiz dostlara ihityaçlarımız var. Bu yüzden lütfen! Arkadaşları küçücük bir kıvılcımla kaybetmek yerine, küçücük bir atakla kazanabiliriz. Değil mi? Daha güzel.

Fakat! Doğru arkadaşlıklar kurmamız lazım. Mesela anlattığım arkadaşlarım tamamıylen birbiriyle zıt kutuplardı, kafa dengi değillerdi. Şu anda soruyorum o arkadaşlarıma iyi düşünüyor musunuz o arkadaşının hakkında diye? Cevapları hayır oluyor. Ve bende bundan hoşnut olmuyorum.

Ancak birbirinize doğru arkadaşlıklar kurmanız gerekli. Yoksa arkadan vurulursunuz. Sebepsizlikten küsersiniz. Bu küslüklerin ardından ikinizde birbirinize nefret beklersiniz ve bir daha barışmak istemezsiniz. Bazen de değişik olur. Ayrılık üzgünlüğünden günlerce yaslı şarkılar söylersiniz. En sonunda da barışmak için atak ve özür. Artı dürüstlük.

Tamam... Bu iş tamam. Barıştınız. Barışınız barışınız. Ama doğru kişiyle barışınız. Güvenin bana daha mutlu olacaksınız!
 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..