Neden Hayır'a hayır?

Neden referandumda evet denilmesi gerektiği ile ilgili yorum yapmayacağım. Her yerde bununla ilgili yığınla gerekçe ve bilgi bulabilirsiniz. Gerçek bir demokrasi için, 82 model bir anayasayanın, günün şartlarına, halkın ihtiyaç ve beklentilerine göre güncellenmesi zamanı gelmişte geçmektedir.

Peki neden hayır demeyelim? Öncelikle anayasa değişikliği için yapılan işlemin referandum yani halkın red/kabul etmesi olayı olduğunun hatırlanması gerekir. Yani adı üstünde "referandum" için halk oy verecek; siyasi bir parti, milletvekili veya belediye seçimi için değil. Siyasi seçimler bir keyfiyet içerir; yani size uygun veya yakın gelen parti veya belediyeyi seçersiniz. Memnun kalmazsanız bir sonraki seçimde sandıkla indirirsiniz. Referandumlar ise bir zaruriyet içerir; yani yaptığınız seçimin ucu bir süre sonra gelir size dayanır. Yapacağınız yanlış bir seçimle bindiğiniz dalı kesme ihtimali vardır. Ve işin kötüsü işin geri dönüşü olmadığı gibi, yanlış sonuçlardan dolayı suçlayabileceğiniz siyasi bir parti de bulamazsınız. O yüzden hayır demeyi düşünenlerin, bir kez daha ellerini başlarının arasına alıp akl-ı selim ile vicdanlarına ve mantıklarına seslenmeleri yerinde olacaktır.

Soruyorum sizin vicdan ve mantıklarınıza: Ergenekon, kafes, balyoz, ayışığı, eldiven türü karanlık yapılanmalar, hantepe, dağlıca, şemdinli baskınları, heronlar, illegal dinlemeler, yargıçların hain teröristbaşına ihtiyaç duymaları, karanlık örgütleri deşifre eden savcıları meslekten çıkaran bir hukuk yapısı, herşeye burnunu sokan bir adalet sistemi, yargı yolu kapalı olan keyfi ihraçlar, hiç uğruna ölüme sürüklenen mehmetçiklerimiz, şehitlerimiz gözler önünde. Bütün bunlar vicdanlarınızı sızlatmıyor mu? rahatsız etmiyor mu? Yoksa bu olanları doğru olarak mı görüyorsunuz? Eğer bu sıraladıklarımın yaşanmaya devam etmesini mi istiyorsunuz? Sabah alacakaranlıkta eşinizin, kızınızın, babanızın ansızın, sebepsizce ve bilinmedik bir yere götürülüp, onlardan bir daha haber gelmemesini istiyorsanız; %100 haklı olduğunuz bir davada, takdir yetkisini kullanan bir hakimin sizi hapislerde çürütmesini istiyorsanız; piknik tüp, yağ ve un kuyruklarında karaborsacıların kapısında beklemek istiyorsanız; kimin kime ait bilgileri, sırları bilip bilmediği, takip edilip edilmediğiniz paranoyanlarına kapılmak istiyorsanız; size ekonomik ve siyasi düşünme hakkı verilmemesini istiyorsanız; tornadan çıkmış, tektip vatandaş olmak istiyorsanız; evlatlarınızın yem olarak teröristin önüne atılmasını istiyorsanız buyrun hayır deyin!

Hayır'cılar kusura bakmasın ama ülkenin geleceğini ilgilendiren böylesine önemli bir olayı sığ bir parti kavgasına dönüştürmeleri bana anlamsız geliyor. Birçok hayır'cı ile konuştuğumda elle tutulur ve mantık çerçevesinde anlaşılacak birşeyler söyleyemiyorlar. Daha çok ezberlenmiş birkaç slogan veya siyasi parti vaadleri, naraları duyuluyor. Hayır cephesine baktığınızda niye hayır demeliyiz üzerine söyledikleri pek fazla bir türkü göremiyoruz. Olanları da afişlerde gördük zaten.

Geçen Metin Uca'yı Habertürk kanalında Oylum Talu ile yaptığı söyleşide izledim. Bir ara referandumla ilgili hayır gerekçelerini açıklıyordu. İşin açıkçası böylesine zeki zannettiğim bir sunucudan çok destekli ve anlamlı gerekçeler beklerdim. Söylemeye çalıştığını yüzeysel olarak özetlemek gerekirse: "Başbakana gıcık olduğum için o ne derse tersini yaparım. " Sanırım çoğunuz bu söyleşiyi izlemiştir. O yüzden yorumunu size bırakıyorum.

Lafı çok uzatmayayım. Eski, karanlık günler geri gelsin diyorsanız bütün hepinizi Hayır demeye bekliyorum!