Neden Mısır'a ağlıyorlar...

TÜSİAD yani Türkiye sanayici ve İş adamları derneği; ülkede bulunan tüm iş kesimini temsil eden ve kucaklayan bir kuruluşken AKP iktidarı ile birlikte MÜSİAD diye bir dernek kuruluverdi. Adının açılım aynen şöyledir; “Müslüman İş Adamları Derneği…”

Ülkede halkın arasına sokulan dini ayrımcılık iş adamlarının arasına da sokuldu. Elbette gerek iş adamları arasında gerekse kamu kurumları arasında huzursuzluk yarattı. Rahatsızlık başlayanınca sanki “millet” aptalmış hiçbir şeyin farkına varamazmış gibi adını “MUSİAD-Müstakil İş Adamları Derneği” olarak değiştirdiler.

***

Yıllar öncesine dayalı olarak Mısır da halen çok büyük bir işsizlik ve yoksulluk hâkimdir.

Burada yapılacak her türlü yatırımın genel kazanç kapısı “Ucuz işçilik” üzerinedir. Nitekim yıllar önce Türkiye’deki Tekstil firmalarının çok büyük çoğunluğu, Türkiye’deki fabrikalarını “özelleştirme” safsatası ile satıp buraya taşıdılar.

Şimdi lütfen dikkat ediniz; bu iş adamları son günlerin revaçta ismi “Müslüman Kardeşler” birlikte hareket ederek buraya yatırımlar yaptılar.

Şu anda Mısır’da tam 250 firmanın 2 Milyar dolarlık yatırımı bulunmakta 60 bin Mısırlı “ucuz işçi” olarak çalıştırılmaktadır. Mısır’a yatırım yapan şirketlerin % 74,8 i MÜSİAD Yani Müslüman İş Adamları Derneğine bağlı iş adamlarıdır. Tekstilden sonra ikini büyük sektör inşaat şirketidir ve inşaat şirketlerinin neredeyse tamamı da AKP yandaşı şirketlerdir. Mısır’ın şu anda bir milyon konut açığı bulunmaktadır.

***

Dün siyasi duayenliğine saygı duyduğum daha da ötesi “adam gibi adam” olmasına hayran kaldığım Havran ağabeyim aradı. Uzun zamandır görüşemiyorduk çok sever sayarım, biraz hasret giderdik biraz da dertleştik, bana bazı “hayati “ gerçekleri anlattı, onun üzerine arşivlere girdim yetkili birimleri ve arkadaşlarımızı aradım, gerekli izinleri aldım, olmasına rağmen çok geniş belgeye ulaşamadım. Bu yazdıklarımın tamamı kurumlardan aldığım bilgilerdir.

***

Bildiğiniz gibi Mursi AKP nin dördüncü olağan kongresine katıldı ve bir konuşma yaptı. Bu arada da ticari konularda mutabakatlar sağlandı. Mursi burada yaptığı konuşmada yatırımların ve ticaret hacminin daha da artacağına söz verdi.

Yukarıda yazdığım gibi AKP kurmaylarının bazılarının ve yandaş iş adamlarının Mısır’daki yatırımlarının ortakları “Müslüman Kardeşler” üyeleridir.

Bu iş adamları 2012 yılında Mısır ile 5,2 milyar dolarlık bir iş hacmine sahip oldular. 2013 yılı hedefi ise bu toplantı da 7 milyar dolar olarak saptandı ancak bu yılın ilk yarısında 5 milyara dolara ulaşınca hedefi on milyar dolara çıkardılar.

Mısırdan bensin ithalatımız ilk sıradadır. Mısır dünyanın doğalgaz zenginliği olan 17 ülkesinden biridir ve bu konuda da doğalgaz ithalinde ön anlaşmalar sağlanmıştır.

Gerek benzin gerek doğalgaz firmalarının kim olduğu malumdur ve büyük iki ortağından biri de meclistedir…

“Arap Baharı” diye bir tantana var, ayrıca beyefendi için biçilen bir don da var onu da biliyorsunuz; “eş başkanlık” Arap baharı hayalleri önce Suriye sonra Mısırla birlikte çöktü. Eş başkanlık da…

Tunus ve Libya’da şu anda “Müslüman Kardeşler” iktidarı var ve her iki ülke de giderek yoksullaşmakta işsizlik ve yolsuzluklar en üst seviyelerdedir. Arap Baharı çarklarının ters dönmesi nedeniyle de yine MÜSİAD üyesi iş adamlarının yatırımlarının olduğu bu iki ülkede de en kısa zamanda Mısır da yaşananların benzerinin yaşanması beklenmekte hatta “istihbar” edilmektedir.

Başbakanın ısrarla adını telaffuz ettiği ve MİT aracılığıyla “gizlice” görüştükleri Mursi için daha seçildiği ilk günden bu yana yazdıklarımı biliyorsunuz bu düşüncelerim hiç değişmedi. Bu adama İslami kesimin neden yakınlık duyduğunu da yakında şaşırarak hatta üzülerek öğrendik. Midem bulanıyor yazmayacağım…

***

Mısır’la ticari ilişkilerimizi kısa olarak devletin verilerinden derleyerek ortaya koydum. Şimdi kendi kendime soruyorum;

AKP ve yandaşlarının ağlamaları, sokaklara dökülmeleri “İnsanlık” adına mı yoksa başka bir amaçla mıdır, diye.

İnanın şahsen ben karar veremedim, daha doğrusu sebebin malum “iş adamları ve para” için olacağına inanmak istemedim.

Durum bu, ben karar veremedim ama şimdi siz karar verin, bizim iş adamlarımız, yandaşlar ve AKP Başbakan ve şürekâsı “ Neden Mısır için ağlıyorlar…”

Bu yazımı okuyup da sakın benim hem Suriye hem de Mısır daki vahşetleri kınamadığımı sanmayasınız. İnsanın yaşam hakkının kısıtlandığı elinden alındığı nerede kim eliyle olursa olsun şiddetle kınarım. Elbette çok üzüldüm ama Başbakanın talimatıyla her gün her saat başı “süslenerek ve abartılarak” konuşulmasından yana değilim; bu ülkenin tek sorunu bunlar değil…

İyi tatiller efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ