Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '06

 
Kategori
Blog
 

Neden yazıyorum?

Neden yazıyorum?
 

Ben neden yazdığımı kendime hiç torpil yapmadan bir sorayım, öz eleştiri yapayım istedim. Yazıyorum çünkü yazarak kendimi daha iyi tanıdığıma şahit oluyorum, yazmak iç dünyama yaptığım seyahatlerden neler getirdiğimi yüzeye çıkarıyor; inandığım, yaşadığım, öğrendiğim ve paylaşmak istediğim için yazıyorum, kendimi öznellikten, objektif bir perspektife almamı sağlıyor. Hatalar eksikler bitmez. Eğer kendimizi hatasız ve eksiksiz görüyorsak çok vahim sorunlar içinde kaybolmuşuz demektir. Yazım eleştirildiğinde seviniyorum, eleştiri, hemen savunma ve saldırıya dönüşüyorsa, kendimi yeniden bir gözden geçirmem gerektiği çanları çalmaya başlıyor.

Toplum yapımızı gözlüyorum, bu arada Milliyet Blog yazılarında samimiyetle yazan arkadaşların yazılarını büyük zevk alarak okuyorum, inanarak yazan arkadaşım eleştirileride o kadar güzel bir olgunlukla alıyor ve öz eleştiri getiriyor ki, öğrenmeyi reddetmemek gerektiğine inanıyorum. Örneğin bir arkadaşım bana "Senden öğrenecek değilim" gibi bir tepki verdi. Bu kişisel gelişime duvar örmektir, çünkü çok küçücük bir çocuktan, bir çobandan, bir öğretmenden, bir esnaftan kısaca her boyut ve seviyedeki insandan herkesin, herkesten öğrenecek mutlaka bir şeyi vardır.

Neden kendimizi eleştirmemiz engelleniyor? Polemikten korkuluyor, nasıl özgürleşebiliriz o zaman? Hep lay lay lom yazarak, yüzeysel ya da öznel bir takım deneyimleri paylaşmak yeterli mi? Amerika Birleşik Devletleri'ne kızıyoruz, aç gözlü davrandıkları, her yere göz diktikleri için, ama o kadar güzel öz eleştiri getiriyorlar ki. Amerikan filimlerinde tüm yaptıkları kötü ve insanlık dışı her şeyi seyredebiliyoruz. Biz en küçük bir eleştiriye bile derhal savunma ve saldırıyla cevap verip, yaptığımız kötü şeyleri inkar ediyoruz. Ben özgürce düşüncelerimi ifade edemezsem, basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü adına savaşa olan inancım kalmaz ki! Düşüncelerin ifadesi "polemik olacak, huzursuzluk çıkacak" diyerek engellenirse, biz nasıl gelişebilir, nesnel değerlere kavuşabiliriz?

"Barış istiyorsanız savaşa çok iyi hazırlanmalısınız" demiş bir bilge kişi, ne kadar doğru bir söz. Ama biz suya sabuna dokunmayalım, yazdıklarımızıda "aman beni okuyup, sevsinler, lay lay" diyerek yazalım, kendimizi aldatmaya devam edelim. Öz eleştiriden, gelişmekten, öğrenmekten kaçıp, yalnızca kendi doğrularımızı hedef seçelim, eleştirildiğimizde "senden öğrenecek değilim", "en büyük benim" diyelim, yazmaya devam edelim... Biraz öz eleştiri ve samimiyet rica ediyorum, lutfen. Çok şey mi istiyorum?

 
Toplam blog
: 258
: 2037
Kayıt tarihi
: 09.11.06
 
 

Ben İngilizce öğretmenliği yapan yurdum insanıyım. Yalnız öğrencilerim yetişkin arkadaşlar. Devlet m..