Nedense evlilik ile mutlu olacaklarına inananlar şahane evlilikler yapıyor

Hayat bir yolculuk ve bu yolda ilerlerken, bazı noktalarda yol ayırımına geliyoruz. Ya birini seçmek durumundayız, ya da ötekini.

Herşey aslında farklardan ibarettir. Farklı olanı direk ayırt edebiliyoruz. O öne çıkıyor, göze batıyor, albenili gelebiliyor ya da tam tersi itici oluyor. Uzaklaşıyoruz ondan.

Ama iki gönül bir olunca samanlık her zaman “seyran” olamıyor. Çözülmeyi bekleyen problemler daima oluyor. Arada duvar gibi duran kişilerde işin çabası oluyor. Bunlardan bazıları sevenlerin duygularını frenlemesine neden olabiliyor.

İngilizce’de “no pain no gain” diye bir ifade bulunuyor.

Acı çekmeden bir şey anlamına geliyor.

“Acısız kazanç olmaz” da diyebilirsiniz.

Acı her zaman vardır hayatımızda.

Şunu hiçbir zaman anlamadım. Acıları kötüleri düşünenler hep kötü sonuçlara varıyorlar. Evlilik ile mutlu olacaklarına inananlar şahane evlilikler yaparken, evlilikle hayatlarının daha kötü olacağına, özgürlüklerinin kısıtlanacağını düşünenlerin yani “mutlu evliliğe inanmayanların” yürümeyen evlilikleri mahkemede noktalanıyorlar.

Özetin özeti şudur; evliliğe inanmayan, sevdiğine güvenmeyen insan mutlu olamaz.

Aslında buradaki gerçek neden, ne evlilik denen kurum ne de güvenilmeyecek karşı cinstir.

Asıl sorun, kendine güvenememek ve de ne istediğini bilememektir.

İşte asıl mesele budur.

Bana göre, insanların evlilik için bir türlü karar verememesine nedeni budur.