- Kategori
- Güncel
Nefreteloji polikliniği!

Bugün hastanedeydim. Koridorlarda dolaşarak gitmem gereken polikliniği ararken, poliklinik isimlerini okuyorum. Ruh Sağlığı, Psikiyatri, Kardiyoloji, Ortopedi... Bunlar hepimizin az çok bildiği tıp branşları...
Bunlar arasında ne olduğunu, hangi tür hastalıkların tedavisi amacıyla kuruluduğunu çoğumuzun bilmediği bir servis daha var: Nefroloji Polikliniği...
İlk bakışta bunu ben; "Nefreteloji Polikliniği" gibi okudum. Eğer böyle olsaydı, ne tür hastalıklarla uğraşırdı, bunu düşündüm:
Aslında bu ülkede "Nefreteloji Polikliniği" gibi bir tedavi merkezi olsaydı, eminim pek çoğumuzun bu servisin tedavisinden geçmemiz gerekirdi. Belki böylece, içimizde biriktirip durduğumuz "nefret" imizden kurtulurduk.
Bugün hastaneler, eskiye göre daha iyi durumdayken bile, poliklinik sırasındaki insanların birbirlerine yaklaşımlarını inceledim uzun uzun: İstisnasız herkes sadece kendisini "hasta" kabul ediyor. Bütün hastane sadece ona hizmet etse, "bu kadarı da gerekmez, başka insanlara da bakın!..." demeyecek gibi... Sürekli bir sıra kavgası. Ya birileri sırayı ihlale çalışıyor ya da başkaları sürekli bir ihlal kaygısıyla çıkışlar yapıyor.
Hastahane'ye hasta olmayan gelir mi?
Ama, bizim ülkede insanlar, kendisinin dışındaki herkesin aslında hasta olmadığı halde, buralarda gereksiz yere işgalde bulunduğunu düşünüyor. Bakışlar, süzmeler hiç olumlu değil... Sanki başka ülkelerin, başka gezegenlerin insanları bir araya gelmiş...
Benzeri görüntüleri başka yerlerde, başka alanlarda da gözlemlemiyor muyuz?
Kaç insan bu ülkede, sabah işine gitmek üzere evinden çıktıktan sonra, tanıdık tanımadık rastladığı herkese selam veriyor? İster, "selamün aleyküm" de, ister "günaydın" de... Ama bir şey de!...
Demiyoruz... Birbirimize "kurt görmüş kuzu" gibi bakıp geçiyoruz!...
Bu söz bazı hallerde "Kürt görmüş Türk" gibi de olabiliyor ne yazık ki..
Bazan "dindar görmüş laik" gibi de oluyor.. Ya da bunların tersi olabiliyor...
İçimizde bir "nefret havuzu" var ki, sürekli doluyor; dolmak için bahane arıyor...
Lafı uzatmaya ne gerek var; doktorlarımız, hastanelerimiz, tıp fakülteleremiz "nefreteloji poliklinikleri" açıp, bu alanda yetiştirecekleri uzmanlarıyla acilen toplumsal tedaviye başlamalılar...
Öyle sanıyorum ki, açacağımız bu "nefreteloji polikliniği" diğer pek çok polikliniği gereksiz hale getirecektir.
Hem madden, hem manen çok şey kazanmış olacağız sonuçta!!...