- Kategori
- Şiir
Nem

bunu niye mi anlattımçünkü bu işte de bir nem vardı
1.
sımsıcak uyanmak isterdim bir gün
yatağın içinden kalkıp pencereden bir deniz görmek
küsmemek kendime üstelik gerçekleştirememişken
hayallerimi
barış yapmak, hayatla etnik bir müzik gibi yaşamak
kızdırmadan dünyayı
kendi gezegenimde mırıldanmak
uyandım
duvarlarımda, içimde, resimlerde, evimde, kentte
nem vardı (?)
savrulurken yaprakları bütün ağaçların
dalgalar yutarken kentleri
önce kentler insanları...
sokaklarını bilmediğim bir aşk da olsa ölüm
sordum: nem vardı?
2.
elimi sürdüm soğuktan ıslanmış pencereye
dışarıda ılıman bir iklim sanki bütün gençler
aslında pencereden dışarı bakan değildim
içeri bakandılar...
elimi çektim pencerenin aydınlığından
nem vardı (?)
kimdiniz siz içeri bakanlar
içlerine bakanlar?
ne gördünüz?
gözün gördüğü mü kötüydü
içindeki karanlık mı yoksa?
siz mi öldürdünüz balinaları?
************
hiç okyanus görmemiş bir ülkenin çocuklarıydık
balina sadece şişman bir lakaptı bizde
japon denizinde kanlar içinde
fabrike edilirken
tüm şişman lakaplar
güvertesinde konserve şirketlerinin isimlerini
gördük kendi denizimizde
kapağını açmak gerekiyordu okyanusun
yıllarca kalırdı yoksa tadı...
/bunu niye mi anlattım
çünkü bu işte de bir nem vardı.../
***************
3.
kırların üstünde
esen rüzgarda
sendeleyen çiçektim
sen de rüzgar..
bahar yeni gelmişti polen kokulu kent düşüme
oysa bahar erken giderdi ve saksıdan bir güzellikti
bütün çiçekler...
sendeleyişimi kentin kaldırımlarında kandırdım
belki alkoldü hepsi belki sigara
üstüne düştüğüm o kentin
güzel göğüne baktım; bulutsal aydınlıklarda
nem kaldı (?)
4.
bir gün temelli gittim "o" kentten
oysa bütün ömrümü bağladığım düştün sen
ama hayattı işte: -gitmem gerekti
hayattı işte!
seçimler yapılır
gözlerde nem kalır
1999-2005
izmir-istanbul