- Kategori
- Tarih
Neme lâzım sultanım!..
İstikbal, müstakbeldedir...
Osmanlı'nın en parlak dönemleri yaşanmaktadır...
Kanuni Sultan Süleyman, ileriye dönük kuşkular taşımaktadır...
Bu muhteşem saltanat bir gün gelir de çökebilir miydi?..
Bu çöküş, hangi nedenlerle olabilirdi?..
Bu endişelerini, devrin en önemli âlimlerinden olan süt kardeşi Yahya Efendiye iletir.
Gelen yanıt çok ilginçtir...
-Neme lâzım Sultanım?..
Kanuni ,çok şaşırır ve derhal Yahya Efendiyi ziyaret edip bu ilgisiz ve duyarsız cevabının nedenini sorunca şu yanıtı alır :
- Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şâyi olsa,
İşitenler de neme lazım deyip uzaklaşsalar,
Sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese,
Bilenler bunu söylemeyip sussa,
Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese,
İşte o zaman devletin sonu görünür.
Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır.
Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur.
Çöküş ve izmihlâl de böylece mukadder hale gelir…''
* * * * * *
Y. Efendi'nin ihtimalleri kısa sürede gerçekleşmiştir... Alim geçinenlerin, mürekkep yalamışların çoğunluğu ülke sorunlarına hep fransız kalmışlardır... Tarih, dramatik sahneleriyle sürekli tekerrür etmiştir... Ancak tarihten hiç ders alınmamıştır.