- Kategori
- Şiir
Neredesin.. Ne haldesin

...cehenneme sürgün yağmur damlasıydı...
Sevişmesi intikam
öpüşleri upuzun bir ağıttı
dışına baksan cıvıl cıvıl
içi yangın sonrasıydı
Er meydanıydı sevdanın
bana sunduğu yüreği
kaç kez kundakladım
büyüdüğüm o bahçeyi
Bakışları yaralı
geçmişiyle kavgalıydı
durduk yere ağlar
durduk yere sarılırdı
Cehenneme sürgün düşen
yağmur damlası gibi
her insan nasıl çekerse
biliyorum ben de
çekeceğim ettiğimi
Bir intihar gibi dudaklarıma
ölmek için dayadı
o tertemiz alnını
…
elveda derken öptüm
helal etti hakkını
Sanki bir kuş vurulup
düştü kollarıma
yaralıydı
yine de yiğit
yine de bir dağ gibi
ve sessiz bir çığlık gibi
son ana kadar yüreğimizden
çıldırasıya emindi
Sonra gözlerimin en derin,
en karanlık
ve de en korkak yerine
ölesiye cesur,
ölesiye kararlı,
ve ölesiye korkunç
ve sabırsız ve dolu bir namlu gibi
öylece dimdik ve upuzun baktı.
Kanıyordu alnı
görmesem de biliyordum
her elveda bir ölüm
akan kan tomurcuğu
açan bir kızıl gülün
Artık en büyük günahımdı
bu elveda intiharımdı benim
her nedense ben O nu
upuzun bir ağıt gibi sevdim
Kapıdan çıkıp giderken
anladım ki gözlerinden
bundan böyle her aşkta
bu resmi görecektim
Kime aşktan bahsetsem
her defasında ölecektim
artık kimi sevecek olsam
gerçekte hiç sevmeyecek
ve sevilmeyecektim
Çünkü; köprülerin heybeti,
aştığı uçurumlardır.
İnsan olanın yüreği,
taşıdığı aşk kadardır.
Kağıt Gemilerin Kaptanı
Hayrettin Turan