Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '16

 
Kategori
Güncel
 

Nereye gidiyor Dünya

Nereye gidiyor Dünya
 

Birkaç gündür televizyonlarda bir haber dikkat çekiyor. Öyle acı bir tablo ki bunu duymak ve yaşanmasına olanak sağlamak.

Kabulü mümkün mü?

Sosyal medyalar bu haberle çalkalanıyor. Denilen ise:

“16 Kasım 2016’dan önce ‘cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın’ işlenen cinsel istismar suçlarında mağdurla evlenen mahkûm ve sanıkların cezaları CMK’nın 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın ertelenecek. Hükümlülerin ise cezaları infaz edilmeyecek.”

İnsanoğlunun yaptığı hatalardan ders çıkarmasını engellemeyecek mi bu yapılanlar?

O acıyı yaşayan küçük bedenlerin ruhunda açılan yaralara nasıl merhem olunacak? Bu yapılanlar göz göre göre affetmek, cezanın tekrarına olanak sağlamak değil de nedir?

Bu haberi duymak ve buna katlanmak zorunda kalmak…

En kötüsü de bunu yapanların affedilmesini izlemek. Onlara hediye dağıtılırken bunun mağdurlarının elinden her şeyi alınıyor.

Ne istiyor bu dünyanın insanları?

Böyle yaparak neyi göstermek amaçlanıyor? Anlayamıyorum, anlamıyorum.

Tüm bu yapılanlar ve kabul edilmesi istenilen tasarıların amacı olarak da çocuk yaşta ki evliliklerin önüne geçmek ve çocuk gelinlerin mağduriyetini önlemek denilmiş.

Evlenmek mağdur olanın yaşadıklarını azaltmak değil ki….

Aksine onu bu yaşamın karanlık sokaklarına terk etmek demek. İstemediği bir yaşama sırf bazı gözlerin bazı sözlerin etkisinden kurtulması için bırakılması acıdan başka daha neyi doğurabilir ki?

Anlam çıkarmak imkansız…

Bazı şeylerin kabulünün imkansız olduğunun bilinmesi gerekiyorken bunu insanlara kabul ettirmek zorunda bıraktırmak….

Söze, kelimelere, cümlelere sığmayacak anlamlarla karanlıklara gömülüyor dünya.

Daha iyi bir yer olması düşlenirken umudun filizlenmesine imkan tanınmıyor.

Düzelebilecek mi bu sistem?

Çare olunacak mı yaralara?

Karanlıkların aydınlığa kavuştuğu günlerin haberini okuyabilecek miyiz? Görebilecek miyiz?

Sorgulamadan bir dünyayı istediğimiz şekle boyayabilecek miyiz?

Bir bilinmeze doğru adım adım gidiyor insanoğlu. Beraberinde yıkımı mı yoksa huzuru mu getirdiğini bilemeden, göremeden, anlayamadan yaşanması istenilen dünyaya koşuyor.

Bu tür haberlerin önüne geçilmedikçe bir umudun filizlenme şansının oranı çok düşük.

Bazı şeylerin önüne geçilmeli…

Bazı şeylerin imkansızlığı yaratılmalı. Asla yeniden olmasına izin verilmeden karanlığın esiri yapılmalı….

Ne daha fazla söylenecek söz var. Ne de çözüm üretebilmeyi bilen bir dünya, bir sistem var.

Nereye gidiyor dünyamız?

İstenilen, beklenilen ve umulan ne?

Bilmek, anlamak, görmek ve duymak istiyorum. Nereye gidiyor dünyamız?

Ne tarafı seçiyor? Karanlığı mı aydınlığı mı?

Ne zaman öğreneceğiz cevabını? Öğrenebilecek miyiz?

Son olacak mı? Sona erecek mi bu acılar?

Bir sürü cevapsız ve çıkış yolunu kaybetmiş sorular. Cevabı yaşamın izinde saklı. Onu gösterecek olan da zamanın ta kendisi.

Yine beklemek ve sabretmek gerekiyor.

Beklemek, sabretmek ve acıyı yaşamak… Yapılması istenilen ve beklenilen tekrar edilenler…..

 
Toplam blog
: 38
: 410
Kayıt tarihi
: 10.10.16
 
 

Şuan hala ünivesite öğrencisiyim. Tarih bölümü 3.sinifa gidiyorum. ilgi alanlarımın başında edebi..