Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '11

 
Kategori
Öykü
 

Nesteren (Bölüm 1)

Nesteren (Bölüm 1)
 

yıllarca sürsün


Kadın korkularını gizleyerek yaşamayı yaşamının vaz geçilmez bir parçası haline getirmişti. Evliydi ve çocukluydu. Bir sen bir ben bir de bebek onu mutlu edecek diye düşünmüştü ve evlendikten kısa bir süre sonra çocuğunu dünyaya getirdi. Çocuk büyürken, ondan başka düşünecek bir şeyi yoktu, çocuğun hastalığı, okulu, sınavları derken koca bir on yılın aslında koca bir on yıl olmadığını anladığında, on yıl geçivermişti. İşte tam bu zamanda başladı düşünmeye, neleri feda etmişti hayatında, neler eksik kalmıştı düşünmeye başladı. “vay canına “ dedi öylece kaldı kendine gelmesi üç gün sürdü. Üniversiteyi bırakmıştı, yani hayallerini, gelecekte olmak istediklerini. Aşk nelere kadirdi on dokuz yaşında gencecik bir kız için. Aşk onu saçlarından, kalbinden, hayatından söküp almıştı. Bitmeyeceğini sandığı aşk. Ondan başkasının kendisi gibi yaşamadığını düşündüğü aşk. O gün uğruna ölümü bile göze alabileceği aşk. En yakın dostu, kankisi Kadriye ablasını aradı üç gün sonra. Onunla konuşmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Cevabı duymaya gerek görmeden evden fırladı çıktı, sabahtı. Kadriye abla henüz sabah kahvaltısı için çayı demlenmeye koymuştu ki kapı çaldı karşısında kahramanımız Nesteren’i gördü. “Bu ne hal kız rüyanda beni mi gördün” demeye vakit kalmadan Nesteren ağlamaya başladı. Kadriye’nin bir huyu vardı ağlayan insanlara hiç dokunmaz ağlamasının geçmesini beklerdi. Nesteren on dakika kadar hıçkırarak ağladı, sonra yüzünğ yıkamaya banyoya gitti ve gelip Kadriye^’nin karşısına oturdu. Öylece bakıştılar. Bakışma bayağı bir süre aldı, Kadriye demlenmiş çayı bardaklara koyarken “hayatını sorguladın değil mi” diye fısıltıya yakın bir sesle sordu, sonra devam etti “pişmanlıklarınla baş başa kaldın”. Nesteren yeniden ağlamamak için kendini zor tuttu. Ağlamakla ağlamamak arasında kalan bir sesle “evet” diyebildi. “On yıldır evliyim kendime değer katacak tek şey anneliğim olmuş” dedi. “Yetmiyor mu” diye sordu Kadriye “yetmez tabii diye devam etti” sesinde suçlama yoktu aynı şeyleri yaşamış tecrübeli bir kadının onaylayıcı, yatıştırıcı sesi vardı. “hayatını sorgularsan içinden çıkamazsın, bundan sonrası için cesaretin var mı?” diyerek devam etti. Nesteren duraksadı “ne için?” dedi. “her şey için, kendin olman için, kendine yeniden güvenmen için, varsa hayallerin için” dedi çayları doldurmak için kalktı.  

- Ne hayali abla hayal mi kaldı  

- Niye ağlıyorsun o zaman  

- Yitip giden zamana  

O zaman içinde neleri yitirdin  

Nesteren sustu, sahiden hayallerini yitirmişti, kendini yitirmişti bir an ne diyeceğini şaşırdı ağzından - Kocamı ve çocuğumu seviyorum Gibi niye söylediğini bilmediği bir cümle çıktı. Kadriye kahkahalarla gülmeye başladı, kahkahaları evin içinde dolaşıyordu. Kocası içeriden bağırdı “ne kişniyorsun be kadın sabah sabah?”. Kadriye , Nesteren’e döndü “bak ben de bu herifi seviyorum başka çarem mi var?” dedi ve devam etti “sen de böyle birini mi seviyorsun”.  

- Yok abla benimki çok kibardır  

- Derdin ne o zaman  

- İçimde bir boşluk var, o boşluğu dolduramıyor  

- İçinde boşluk falan yok, içinde yaşayamadığın gençliğin var  

- Nasıl ?!  

- Evladım çocuk yaşta evlendin, üniversiteyi bıraktın, ilk gördüğün adama saplandın -  

Doğru  

- Ve hiç sevgililerin olmadı, terkedilmedin, terk etmedin, dans etmedin  

- Doğru  

- Hemen doğurdun, çocuğuna adadın kendini  

- Ne yapayım yani dizimi kırıp oturayım mı?  

- Kocanla yeniden başlayabilir misin?  

- Hayır, tam bir işkolik  

Kadriye kocasının kahvaltısını hazırlamaya başladı , bir yandan da “geçti ömrümün baharı” şarkısını mırıldanıyordu.  

- Abla bana bir şeyler söyle  

- Ne söyleyeyim, bugün sana bir şey söylemek yanlış olur, üç gün sonra gel konuşalım yeniden ama gelirken kendini getir  

- Ne demek o abla  

- Üç gün sonra Nesteren, üç gün sonra  

Nesteren asık bir suratla kalktı “üç gün düşüneceğim sonra geleceğim hoşça kal” diyerek kapıya yöneldi. Eve dönerken “kendini getir” diyerek yürüdüğünü fark etti güldü.  

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..