- Kategori
- Deneme
Nicesine sarıldımmmm

Yağmur, güz ve buğulu camın arkası ve yaprak...
Anlamak ve anlaşılmak üzerine kimler düşünmedi ki…Kimler yazmadı ki… Bizim sözlerimiz kimileri için hariçten gazel veya fazladan laf olacak bu yüzden…
Ama kimse inkâr edemez, inkar edemez ki kimse, bazen kalakalırsınız. Konuşacak bir şeyler vardır, anlatacaklarınızı dinleyecek de biri(ler)i lazımdır. Ararsınız.. Aramazsınız.. Bulursunuz, bulamazsınız. Görürsünüz veya görmezsiniz…
Sonra… Arkadaşlar, etraftakiler, rotası belirsiz yolunda (!) yürüyenler…
Sarılırsınız…
Darılırsınız…
Darılmaktan vazgeçersiniz. Rölantiye alırsınız…
Ve en sonra.. Aşık Veysel gibi döşenirsiniz şiire…
“Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır.”
Topraktan olduk ve toprak olacağız. Ya ruh? Bedenden ibaret miydik? Ruh çürür mü?
Amaaaaaaaaaaaaaaaaaaan. Boşver….
Dilimde lanet bir ıslık, ağzımda o sigara, ellerim ceplerimde, kafam nereyi uygun görüyorsa oraya dönerek ve genellikle denize veya önüne bakarak yürürüm işte…
“Benim sadık yarim kara topraktır” diyerek….. (Ve ALLAH).