- Kategori
- Güncel
Niyet okumak (Deli oğlan misali)
Konu bulmakta hiç zorlanmıyor ülkemiz yazarları, çizerleri, ancak gerçekleri yazdığınızda, yazdıklarınızı işine gelmeyenlerin kendi meşrebince anlayıp “niyet okuma” çabaları şevkinizi kırmıyor değil…
Sen bunu yazdın ama seni iyi tanırım öyle değil böyle demek istedin!
İyi de benim öyle böyle düşünmeme gerek yok ki, olan bitenler herkesin gözü önünde ayan beyan devam ediyor. Sorun sadece senin başka gözlükten bakman benim de başka gözlükten…
Ben gözlüğümü her gün temizliyorum hayata yeni bir sayfa açıyorum senin gözlük camların ise hep kirli veya puslu, çünkü sana sakın ha “temizleme” diyorlar…
Üstelik düşündüklerimi yazmamam için sebep var mı, kendini bilen güvenen herkes düşüncelerini rahat rahat yazabilmeli, saklayacak ne var?
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim yılların tecrübesine dayanarak; İnanmayanlar kesinlikle düşündüklerini yazamıyor tek yaptıkları “muhalif” olanları eleştirmek ya da “niyet okumak”
***
Viyana’da büyük bir müzik festivali yapılıyor. Her zaman olduğu gibi tüm oteller, moteller, pansiyonlar dolu ilaç için bir tek oda yok…
Park ve bahçelerde bile şöyle battaniye serip de uzanacak bir yer bile kalmamış. Dünyanın her yerinden akın akın geliyor insanlar, özellikle gençler…
Amerika’dan da genç bir kız gelmiş Viyana’ya. Akşama kadar gezmesine rağmen kalacak bir yer bulamamış. Derler ya hani “ayaklarına kara sular indi” aynen bu durumdayken bir otelin resepsiyon görevlisine dert yanarken resepsiyon görevlisi ona bir öneri de bulunmuş…
“Hanımefendi şu anda Viyana’da boş oda bulmanızın imkân ihtimali yok. Ama bizim otelin çatı katında bir odamız var. O odada patronun oğlu kalıyor. Merak edeceğiniz hiçbir şey yok çünkü kendisi zararsız bir delidir. Bugüne kadar da kimseye zararı olmamıştır, eğer isterseniz odaya bir yatak daha attırayım orada kalırsınız…”
Genç kız bakmış başka çaresi yok, kalkmış dünyanın ucundan gelmiş bir başına, hem adam zararsız bir deli; neden olmasın, diyerek teklifi kabul etmiş…
Resepsiyon görevlisinin dediği gibi yapılmış, odaya ek bir yatak atılmış, yorgun düşen kızcağız çıkmış çatı katına, elbiselerini çıkarıp geceliğini giymiş, atmış kendisini yatağın ve uykunun kollarına…
Bir süre sonra kapı açılmış, gelen zararsız deli…
“Zararsız” deli bakmış yatan genç kıza, yanına yaklaşmış dürtmüş omuzundan, tepki gelmeyince biraz daha sert dürtmüş, genç kız uyanmış haliyle;
“Ne oluyor siz kimsiniz ne diye dürtüp uyandırıyorsunuz beni?” Tabi hemencecik anlamış geleni kızcağız otelin sahibinin zararsız deli oğlu…
Deli; “Şey! Bir kere yapayım mı?”
Genç kız; ”Defol Allah’ın sapığı seni bir kere yapacakmış, git zıbar uyu gecenin bu saatinde…”
Deli oğlan(?) çaresiz dudaklarını sarkıtmış, arkasına dönmüş gitmiş yatağının ucuna oturmuş, ama aklı fikri kızda kalmış. Beş on dakika sonra kalkmış yine dürtmüş kızı omuzundan, kız yine uyanmış.
“Derdin ne senin be adam, bir de senin için zararsız dediler, ne zararsızı sen resmen sapıksın, tecavüzcüsün””
Deli; “Ne olur bir kere yapsam…”
Genç kız sinirlenmiş “Hay Allah’ım şu işe bakar mısın, ta Amerika’dan bunun için mi geldim ben? Git zıbar yat uyu be adam, yapmakmış, aklının ucundan bile geçirme bir daha, yat zıbar…
Deli oğlan dokunsanız ağlayacak bir halde dönmüş arkasını gitmiş yatağının ucuna oturmuş ama aklı fikri hala genç kızda, incecik gecelik güzelliğin en alası, kız bir kere gülse işlem tamam, diye düşünüyormuş…
Bir saat sonra kalkmış kızın yanına gitmiş dürtmüş deliksiz uyuyan genç kızı. Kız uyanmış bakmış bu deliden kurtuluş yok, uykusuzluktan başı çatlıyor, yarın da muhteşem bir festival var, orada uyuyup kalmak istemiyor, çaresiz bir halde; Hadi madem çok istiyorsun gel yap, sende kurtul bende kurtulayım” demiş. Nasıl olsa bir kereden bir şey olmaz!
Deli oğlanın gözleri sevinçten parlamış, ellerini yüzüne götürerek gözlerini kapatmış, sonra da ellerini açarak “Cieeee” diye sevinçle bağırmış ve gitmiş yatağına yatmış uyumuş…
***
Yani anlayacağınız benim de gerçekleri olduğu gibi yazmaktan kendi siyaset anlayışım içinde eleştirmemin altında başka bir şey yok boşuna niyet okumaya kalmayın benim niyetim de deli oğlan misali…
***
Ancak siz isterseniz dünkü habere bir bakın bakalım onların niyeti ne? Haberin başlığı;
“YOZGAT’ ın Yerköy İlçe Belediyesi, Atatürk Bulvarı’nın adını değiştirerek, bulvara Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın adını verdi…”
Bir Yozgatlı dostumun dediğini yazıyorum sadece; Bekir Bozdağ’ın bugüne kadar Yozgat’a beş paralık hizmeti ve faydası olmamıştır. Karar sizin, elçiye zeval olmazmış…
Bir Pazar yazısında daha birlikte olmaktan büyük onur duyuyorum. Yürekten ve hiç bitmeyen sevgi ve saygılarımla iyi tatiller diliyorum efendim…
Erdoğan ÖZGENÇ