Nokta (.) ve Üç Nokta (…)

Bütün dillerin imlasında sözün, cümlenin bittiğinin işaretidir.

Sonsuzluğun içindeki “en küçük” ve içinde sonsuzluk barındıran bir “dev” aynı zamanda.

“Nokta”.

Sadece bir imla işaretinden ibaret değildir. Kararsızlıkları, düşünce ya da eylemleri bitirir. Ve yeni başlangıçların kapısını aralar.

Noktaların arasında başlayıp biten yaşam döngüsünün kahramanlarıyız her birimiz. Bazen kolay bazen zordur o iki nokta arasında olanları, durumları başlatmak ve bitirmek.

Bazen de hayat noktalar bizi.

İsterdim hayatımdaki hiçbir güzellik noktalanmasın, uçları açık cümleler olarak devam etsin. Ama olmuyor, noktalanıyoruz işte.

Uzayıp giden ve bize sıkıntı veren cümlelerimize hiçbir zaman nokta koyamadığımız da oluyor kimi zaman.

Ya ben nelere nokta koydum? Nelere koymak isteyip de başaramadım?

Ya da hayat beni hangi konularda noktaladı, bana bırakmadan?

İnsanın kendi kendisine sorular sormaya başlaması yaşlanma işareti mi acaba? Bu sorular da nerden çıktı? Neyse devam edelim.

Bir de tamamlanmamış, bitirilmemiş cümlelerin sonunda, sözlerin kifayetsiz kaldığı durumları ifade eden “Üç nokta “var.

Nokta hem olumlu hem de olumsuz durumları sonlandırıyor, geriye dönüşü zor sonuçlarıyla birlikte.

Söz bitmiş, karar verilmiş, eklenecek bir şey yok manasında.

Ya üç nokta? Burada bir açık kapı var.

Bazen yaşanılanların sonuna üç nokta koymak nefes almaktır, düşünmektir, geri dönme, düzeltme şansı tanımaktır kendine. Yetersiz kaldığında yardım almaktır.

Tabi verilecek süre ve konunun özelliği üç noktanın sonucunu olumlu ya da olumsuz belirler. Çünkü bazı durumlar vakit geçirmeden tamamlanmalıdır. Son söz söylenmelidir, yetersizlik belirtisi göstermeden. Nokta konulmalı ve yaşam devam etmelidir.

Elimde olsa yaşamımın sonuna nokta mı yoksa üç nokta mı koymak isterim?

İşte sadece bu soruya cevabımı düşünmeden verebilirim sanırım. Yaşamımın sonuna “Üç nokta” koymak isterdim. Kaç yaşında olursam olayım bu; yaşama olan umudum, sevgim ve “daha her şey bitmedi yaşamda daha söyleyecek sözlerim var” anlamına geliyor benim için.

Ya o iki nokta arasında yaşadığım ve sonsuz noktaların içine sıkışmış hayatım?

Noktalarım mı çok acaba, üç noktam mı?

Tabi hayatımız boyunca sonsuz noktalanmış ayrıntıların dışında bizim için önemli olan yaşanılmışlıklardır kastım.

İşte kendimle ilgili aklıma takılan sorular. Hemen cevap veremedim. Zor. Tıpkı verilecek kararlar gibi.

Tijen Taşlı- İzmir