- Kategori
- Dilbilim
Noktalama İşaretleri
Yazılarda anlamı anlaşılır kılıp, ters anlayışlara yol açmamayı noktalama işaretleriyle sağlarız. Bu gerçeği bir metinle doğrulayalım.
“Bir gün insan virgülü yitirdi. O zaman zor tümcelerden korkar olan ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Tümceleri basitleştirince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ünlem işaretini yitirdi. Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor ne de bir şeye seviniyordu. Bir süre sonra soru işaretini yitirdi ve soru soramaz oldu. Hiçbir şey ama hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu. Ne evren ne dünya ne de kendisi umurundaydı. Birkaç yıl sonra iki nokta işaretini arar oldu. Çünkü davranışının nedenlerini başkalarına açıklayamıyordu. Yaşamının sonuna doğru elinde yalnız tırnak işareti kalmıştı. Kendine özgü tek düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini yineliyordu. Son, noktaya geldiğinde düşünmeyi ve okumayı unutmuş durumdaydı.”
Kanevski
Türk edebiyatında ilk kez Tanzimat Dönemi yazarı Şinasi, Şair Evlenmesi adlı oyununda noktalama işaretlerinden birkaçını kullanmıştır. Daha sonra 1896’da Serveti Fünûnculardan Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil noktalama işaretlerini eksiksiz kullanmışlardır. Bunlar
noktalama işaretlerinin kullanımına çok önem verdiler. Ulusal Edebiyat Dönemi yazarı Ömer Seyfettin de noktalama işaretlerinin kullanımında başarılı olmuştur.
Noktalama işaretlerinin yazıya ne denli anlaşılırlık kazandırdığını örnekleyerek görelim:
“Kostantin Efendi, onların çok uzaktan geçtiklerini görebilirdi. Gözlerini kısardı. Esmer lekelerin adalar istikametinde gittiklerini görür, etrafına bakar, bir tanıdık görecek olursa gözünü kırpar, gökyüzüne bir işaret çakar:
-Bizim pilavlıklar geldi, derdi.
........
Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu, ben göremiyorum. Güzün o güzel günlerini penceremden görür görmez, Kostantin Efendi’nin bulunabileceği sırtları hesaplayarak yollara çıkıyorum. Bir kuş cıvıltısı duysam kanım donuyor, yüreğim atmıyor. Halbuki, sonbahar kocayemişleri, beyaz esmer bulutları, yakmayan güneşi, durgun maviliği, bol yeşili ile kuşlarla beraber olunca insana sulh,şiir, şair, edebiyat, resim, musiki; mesut insanlarla dolu, anlaşmış, sevişmiş, açsız, hırssız bir dünya düşündürüyor.
Her memlekette kıra çıkan her insan kuş sesleriyle böyle şeyler düşünecektir. Kostantin Efendi mani oluyor. Zaten kuşlar da pek gelmiyorlar artık. Belki birkaç seneye kadar nesilleri de tükenecek. Her memlekette kaç tane Kostantin Efendi var kimbilir?...”
(Sait Faik ABASIYANIK, Son Kuşlar)
Sait Faik’in Son Kuşlar adlı öyküsünde geçen noktalama işaretlerini çıkararak okumaya çalışalım. Her noktalama işaretinin gereği olan -durmak, az durmak, açıklama beklemek, birinin konuşmasını değişik ses tonuyla vermek- davranışları gösteremeyeceğimizden okuduğumuzdan anlam çıkaramayacağız.
Sait Faik’in Son Kuşlar adlı öyküsünde geçen noktalama işaretlerini incelediğimizde noktalama işaretlerinin nerelerde kullanıldığını çıkarabiliriz.
1.Tümce sonunda: . ? !
2.Tümce içinde ve tümceler arasında: , ; :
3.Yazı içinde bazı parçaları ayırmada: “ ” ( ) ’ / -
4. Bölüm başlarında: - .-
5.Boşlukları belirten işaretler: ... .......... ./. ./ * 1
Noktalama işaretlerimetinleri doğru okumamızı, onları doğru algılamamızı sağlıyor. Noktalama işaretlerinin yazınımıza girmesi geç de olsa başarıldı. Toplumsal yürüyüşümüzde yazınsal metinlerimizi tür ve anlatım olarak yenileyerek uygarlaşama sürecinde yol aldık.Şinasi'yle başlayan bu yürüyüş uluslaşma sürecimizle hızlandı.Ulusal yazın dönemi yazarları özellikle noktalama işaretlerini başarıyla kullandılar.
Büyük Atatürk uygarlaşmayı Batılılaşmak olarak aldığı için yüzümüzü Batı'ya döndük.Batı'nın yazın ve sanat adamlalarını, ürünlerini Cumhuriyetimizle tanıdık.Toplumumuz kabuğunu kırarak uygarlaşma yolunda hızla yol aldı. Büyük Atatürk yazım ve noktalama doğrultusunda bize yol gösterdi.Dilimizde bulunan terimleri Türkçeleştirmekte öncü oldu.Matematik alanındaki terimleri Türkçeleştirdi.Dilmizi geliştirmek doğrultusunda Türk Dil Kurumu'nu kurdu.Türkçe hızla bilim,yazın yapıtlarında yeterliliğini kanıtladı. Ancak yapılacak işlerimizin çokluğu da bir gerçek. Türkçe konusunda yurttaşlık görevi bizi beklemede.
İşte bakın yazım ve noktalama işaretleri deyip geçmeyin.Uygar toplumlara ulaşmada kitap en önemli başvuru kaynağımız oldu. Onu anlamak, kavramak, tanımak, metinleri doğru algılamaktan geçiyordu. Bunu da sağlamada yazım ve noktalamaya özen göstereceğiz..