O düdük, o bayrak, o kart, o ceza... niye?

Her yere sızan değil yerleştirilen, tehlike oluşturmaz sanılan...

“Sivil”i ve “silahlı”sı...

“Silahlı”sının, günü geldiğine karar verince, ülkeyi yönetmeye talip olmak için kendilerine yol açanlara yol vermeye kalkışması...

Konu alanı geniş; biz, konuyu futbolla sınırlandırsak...

Sözü düdük çalanlara, bayrak kaldıranlara... onları atayanlara, rakip saydıklarına ceza kesen adına hukukçu denenlerin kurullarına getirsek...

*****

Her yer FETÖ’cü kaynıyor!

Çoğu yerde gözaltılar, tutuklamalar, görevden uzaklaştırmalar...

Futbol dünyası tertemizmiş gibi!..

Sonunda TFF de kendi içindeki FETÖ’cülere el attı!. Açıklamalar art arda geldi. Ama FETÖ’cü denenlerin adları yok; bir genelleme ve “unvan”lar var:

“...görülen lüzum üzerine 94 kişinin TFF ile ilişiğini kesmiştir. TFF ile ilişiği kesilen kişiler arasında klasman ve bölge hakem ve yardımcı hakemleri, İl Hakem Kurulu üyeleri ile ulusal ve bölgesel gözlemciler yer almaktadır.”

“...müsabakalarda görev alan 10 temsilcinin ise kurumla ilişiğini kesmiştir. TFF ile ilişiği kesilen temsilciler arasında bir Üst Klasman Temsilcisi, bir Federasyon Güvenlik ve Akreditasyon Temsilcisi ile 8 klasman temsilcisi yer almaktadır.”

“Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan gelen raporda 9 üyesinin 5'inde örgüt bağlantısı tespit edilmesi üzerine MHK üyelerinin istifaları federasyon tarafından yürürlüğe konuldu.”

Ya gazetelere yansıyanlar?

Gazetelerde elle tutulur bilgi yok. Kanallarda “sözde şike”den söz edilmeye başlandı mı, ya kısa kestiriliyor ya da konu değiştiriliyor.

(Gazetelere yansıyan haberden bir alıntı:

“Soruşturma kapsamında gelen raporlara göre Süper Lig'de görev alan 5 orta hakem ile 6 yardımcı hakemin de 'paralel devlet yapılanması'yla bağlantısının olduğu öğrenildi. Ligimizde uzun yıllar çok kritik maçlarda görev alan bu hakemlerle ilgili de gereğinin yapılacağı ifade edildi.”)

*****

Dedik ya, TFF, FETÖ’cü diye görevden alınanların kimler olduğunu açıklamadı. Ad olmayınca, FETÖ’cülerin görevden alınmalarını gerektiren ne gibi eylemleri olduğu havada kalınca, sıra sorulara geliyor:

O Bayrak...

O bayrak niye kalktı?

(Akın kesildi, gol iptal edildi; oysa ofsayt yoktu, faul yoktu.)

O bayrak niye kalkmadı?

(Akın faulle, ofsaytla sürdü, gol oldu.)

O Düdük...

O düdük niye çalmadı?

(Gol oldu; oysa ofsayt vardı, faul vardı.)

O düdük niye çaldı?

(Gol sayılmadı, bir sarı kart uyduruldu, sonra bir daha... Geldi mi kırmızı?)

O Kart...

Niye çıktı/ çıkmadı?

(Sarı kart es geçildi; kırmızının yolu kesildi. Haklısı var, haksızı var; uydurması var...)

O Penaltı...

O penaltı niye uyduruldu, olan niye verilmedi?

(“Sahte kâr” peşinde koşan, “emek hırsızı” futbolcuya dokunan yok, faul yok... Ama çalan düdük, penaltıyı işaret ediyor. Öte yandan penaltı olmasına karşın, hareketleriyle “Oyna, oyna...” diyen var.)

O Rapor...

Kimin buyruğuyla yazıldı, değiştirildi?

O Gözlemci

Kimin adına kimi izledi, kime göz yumdu?

O Temsilci

Kimin buyruğuyla kimi temsil etti?

O Ceza/lar?

*****

TFF, FETÖ’cü diyor; ama ad vermiyor.

İpuçları, “o düdük”, “o bayrak”, “o karar”da... mı acaba?

Adlar ve o karışılan eylemler resmen açıklanırsa, “o düdük”, “o bayrak” ve ötekiler, anlam kazanır. Yoksa, dağ fare doğurmuş olur; suçlular arazi olur, sıradan kişiler okkanın altına gider!.

Son söz:

O “düdük”, o “bayrak”, o “kart”, o “rapor”... için gerekenler yapılmadığı sürece “son söz” söylenmemiş olur.

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com