- Kategori
- Sosyoloji
O mu insan?
İnsan doğada ki diğer canlılarda olduğu gibi yaşamı boyunca bir çok evrimsel süreçten geçmiştir.
Kendi kendisini geliştirebilmiş, yaşamak ve hayatta kalabilmek için çalışmış, bu da zamanla üretkenliği beraberinde getirmiştir.
İnsan, birey olarak tarih boyunca kendi üzerindeki bilincinin artmasıyla kimliğini kavrayabilme yeteneğine erişmiştir.
Anatomi olarak her ne kadar suç eğilimli olsa da insan;
Doğanın vazgeçilmez bir objesidir.
Birey, bilincini aldığı eğitimle yönlendirir ve belli bir şekle sokar. Eğitimin yeteri düzeye geldiği düşünüldüğünde, o da aldığı eğitimi bir diğer kişi ya da topluluğa aktararak dağılımını sağlar ki bu da insanoğlunun eğitici kimliğini gösrerir.
Tek başına tüm bu güzellikleri üzerinde barındıran insanoğlunun aynı zamanda bir suç makinesi olması, çevresine sağladığı olumlu çabaların yanında zamanla takındığı aciziyet, tüm bu güzelliklerin dışarıdan bakana verdiği mutluluğu bir hamlede silip süpürmekle birlikte, insanoğlunun (elbette sözüm meclisten dışarı) “nereye çekersen oraya gelir” başlığı altında ki kandırılmaya muhtaçlığının kanıtıdır.
Evet toplumbilime bir dönem epeyce merak salmıştım. “Senden iyi sosyolog olur” diye methedenler oldu bu çabamı.
Ancak zamanla sosyologların da işlerinin ne kadar zor olduğunu anladım.
Neden mi?
Bana göre insanoğlunun araştırma değeri yüksek yanı iyiliği, güzelliği, kendisine ve çevresine sağladığı olumlu yönü olmalıdır. İşin içerisine insanoğlunun “öcü” yanı girdiğinde yapılan araştırmada da moral ve şevk kalmayacağı gibi kişinin aklına şu haklı soruyu getirmektedir;
O mu insan?
Murat HASGÜN - m.hasgun@gmail.com
http://twitter.com/murathasgun
Yazarın tüm yazılarını facebook okur sayfasından da takip edebilirsiniz.