Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

O yatağa küs girmeyin

“Gecenin en siyahında,
Umudun bittiği yerdeyim,
Köşeyi dönsem ölüm,
Düz gitsem hayat,
Gölgeler içindeyim.”
(Cem Yıldız)

“Şafak, gecenin en karanlık anında söker.” (Arap Atasözü)
“Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez.” (Türk Atasözü)
“Sizin hayır bildiklerinizde şer şer bildiklerinizde ise hayır vardır.” (Kur’an-ı Kerim)

Bir şarkının müthiş sözleri, iki farklı kültürden iki farklı atalar sözü ve üç büyük semavi dinin sonuncusunun mukaddes kitabından bir ayet. Hepsini yan yana ya da alt alta koyduğumuzda ortaya müthiş bir reçete çıkıyor değil mi?

Bırakın, vazgeçin günlük problemlerinizle, sıkıntılarınızla, sevmediğiniz ama birlikte yaşamak zorunda olduklarınızın hoşunuza gitmeyen yanlarıyla uğraşmayı. Üç ay önceki, üç sene önceki sıkıntılarınızı, üniversitedeki final sınavları stresinizi, lisedeki sıfırcı hocanın sizi sözlüye kaldıracağından duyduğunuz korkularınızı, son ana bırakılan ve yetişmeyen ödevlerin gece yarısı oflama ve puflamalarını hatırlayın. Ortaokulda yaşadığınız ilk flörtünüzden yediğiniz kazığı, lise birde aşık olduğunuzu zannetiğiniz sınıfın çalışkan çocuğunun diğer kızların yanında size yaptığı densizliği bir düşünün bakalım. Nasıl da dünya başınıza yıkılmıştı değil mi o zaman(?!). Hatta kimileriniz ölmeyi falan düşünmüştü(!?) Biliyorum hepinizin dudaklarında bir gülümseme ve içlerinizde o günlerin özlemi var, oysa ne zor günlerdi(?).

İşte bugün yaşadığımız ve canımızı sıkan problemlerimizin büyük çoğunluğu da yarın, yukarıda saydığım dünküler kadar boş ve hoş gelecek size. O nedenle gelin bugün üzmeyin kendinizi ve çevrenizi. Sahip olduklarınızın farkına varın ve onların değerini bilin lütfen. Sizi gerçekten üzebilecek ve yıpratabilecek şeyler o kadar az ki bu hayatta, lütfen farkına varın artık.

İsterseniz bizi gün boyu sinirlendiren, canımızı sıkan olaylardan bir örnek demeti yapalım şimdi: Sabah işe giderken lap diye diğer şeritten önümüze direksiyon kıran trafik canavarları, boşverin ve acıyın onlara. Sipariş verdiğiniz malı zamanında ya da istediğiniz kalitede getirmeyen tedarikçileriniz, değiştirin, ceza verin, ikaz edin ama sakın ola ki siz üzülmeyin. Verdiğiniz işi yarım yamalak yapan çalışanlarınız, uyarın, konuşun, derdini dinleyin ve gerekiyorsa işine son verin ama sakın ola ki siz üzülmeyin. Aslı astarı olmayan dedikodular çıkaran yakın çevrenizdekiler, sadece acıyın onlara, başka bir şey yapmanıza cidden gerek yok. Akşam bütün günün yorunluğu ile ayaklarınızı uzatıp yatmak istediğiniz koltuğunuzun başına gelip oranızı buranızı çekiştiren ve bas bas bağıran üçbuçuk yaşındaki çocuğunuz, sevin onu hadi daha ne duruyorsunuz, o hayatta sahip olabileceğiniz en büyük değer. Anlaşamadığınız bir konudan dolayı iki gündür size surat yapan eşiniz, hadi kocaman sarılın ona ve sımsıcak öpün onu ve sakın ola ki bir daha o yatağa küs girmeyin, göreceksiniz ilk özürü o dileyecektir.

Rahmetli dedem okuma-yazmayı askerde öğrenmiş, dünya ve toplum meseleleriyle çok yakından ilgili ve beyin olarak çok aydın ve demokrat bir insandı. Her ne kadar emekliliğine kadar uzun yıllar dokuma ustası olarak çalıştığı fabrikada çalışanları ona, sertliğinden dolayı “Hitler” lakabını takmışlarsa da O, müthiş yufka yürekli, gönlü her daim pır pır eden, gözyaşları hep gözucunda akmaya hazır olan ermiş bir insandı. Sadık bir dinleyici kitlesi vardı ve aksatmadan onu ziyaret eder ve dinlerlerdi. İşte bu dedem nişanlı,sözlü,yeni evlenmiş ya da evliliğinde problem yaşayan çiftlere nasihat ederken onlara bir tek kelime söyler ve mutlu beraberliklerin sırrının bu kelimede yattığını öğütlerdi: Tebessüm.

Şimdi iletişim uzmanları, psikologlar, aile ve evlilik terapistleri yani bu işin ilmini yapmış insanlar ve konu ile ilgili kitaplar da diyor ki iletişimde aynalama kuralı vardır. Karşı tarafa nasıl yaklaşırsan alacağın tepki de büyük oranda o cihette olacaktır.

Dudaklarımızda asılı olan gülümsemelerimiz, mütebessim hayatlarımızın kaynak suları olsun. Çevrenize bakın ve sahip olduklarınız için şükredin. Gülümseyin. Sevin hayatınıza dair ne varsa sizden içre olan. Daha çok sevebilme imkanları yaratın kendinize çevrenizdekileri. Sevdiklerinize sevginizi bir kere daha ifade edin en kısa sürede, belki gerçekten de bir daha fırsat bulamayabilirsiniz. Seni seviyorum demenin müthiş hazzını yaşayın.

Mütebessim yüzlerinizin çiçeklerinin hiç ama hiç solmaması dileğiyle...

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..