- Kategori
- Siyaset
Obez ülkeler

Seçim, siyaset, politika, duygularımı köreltti. Şiir yazmakta zorlanıyorum. Siyasette ve politikada malzeme çok. Malzeme veren dolu. Yaz, yaz bitmez. Şiir de malzeme bulmak diye bir şey yok. Aşk, ayrılık, hasret, yağmur, ay ışığı, deniz, martılar, kelebekler. Bunları bu günlerde bulup, bir araya getirmek zor. Kriz var. İşsizlik var. Ermeniler var. Kürtler var. Azeriler var. Nato var. AB var. Ergenekon var. Deniz feneri var. Bunlara çalım atıp, aradan sıyrılacaksınız ve aşık olup şiir yazacaksınız. Bir dağda, ağaçların arasında, yanından dere geçen, küçük bir kulübede olsaydım. Sabahları kuş sesleri ile uyansaydım. Derede elimi yüzümü yıkasaydım. Böğürtlenler ve dağ çilekleri ile kahvaltı yapıp, küçük bir yürüyüşe çıksaydım. Kekik, menekşe, toplayıp, kulübede beni bekleyen sevgilime götürseydim. Sevgili de nerden çıktı. O kim. Daha çok sapıtmadan, en iyisi ben dağdan iniyim.
Emekli Meclis Başkanımız, bu kez mesir macunu kapmaya gitmemiş. Hayret. Macun olmadan, bu kadar meşaggata nasıl katlanacak. Belki de taşerona havale etmiştir. Biraz da hemşerilerine kızmıştır. Bunca yıldır, beraber macun kapma yarışı yaptıkları hemşerileri, bu seçimde onu terkettiler. Macun yutulur da, bu yutulmaz.
Dost, karşılık beklemeden verebilendir. Bir yerlerde, gerçek bir dostunuz varsa, geceleri rahat uyursunuz. Ama, düşünüyorum da, bu dünyada böyle dostluklar kalmadı. Düşmanımın düşmanı, benim dostumdur, diyenler, dünyayı yönetiyorlar. Din, dil, ırk, kardeşlik yok. Paranın yeşili, her şeye hakim. Parası olan konuşuyor.
Küresel ekonomik krizde, devletler önce zenginleri kurtarmaya bakıyorlar. Zengin kurtulacak, yoksula sonra bakılacak.
Bilim adamlarına göre, obezler doğanın dengesini bozanlar arasında sayılıyor. Daha çok yiyip, daha çok tüketiyorlar. İnsanların obezi olurda, ülkelerin obezi olmaz mı? Doğayı kirleten ve dünyanın sonunu getiren, işte bu obez ülkeler. İnsanlar açlıktan ve hastalıktan kırılırken, onlar hala ölüm makinalarına yatırım yapıyorlar.
Buradan, bu obez ülkelere kocaman bir yuuuh. Çarşı, obez ülkelere karşı.
Emekli Meclis Başkanımız, bu kez mesir macunu kapmaya gitmemiş. Hayret. Macun olmadan, bu kadar meşaggata nasıl katlanacak. Belki de taşerona havale etmiştir. Biraz da hemşerilerine kızmıştır. Bunca yıldır, beraber macun kapma yarışı yaptıkları hemşerileri, bu seçimde onu terkettiler. Macun yutulur da, bu yutulmaz.
Dost, karşılık beklemeden verebilendir. Bir yerlerde, gerçek bir dostunuz varsa, geceleri rahat uyursunuz. Ama, düşünüyorum da, bu dünyada böyle dostluklar kalmadı. Düşmanımın düşmanı, benim dostumdur, diyenler, dünyayı yönetiyorlar. Din, dil, ırk, kardeşlik yok. Paranın yeşili, her şeye hakim. Parası olan konuşuyor.
Küresel ekonomik krizde, devletler önce zenginleri kurtarmaya bakıyorlar. Zengin kurtulacak, yoksula sonra bakılacak.
Bilim adamlarına göre, obezler doğanın dengesini bozanlar arasında sayılıyor. Daha çok yiyip, daha çok tüketiyorlar. İnsanların obezi olurda, ülkelerin obezi olmaz mı? Doğayı kirleten ve dünyanın sonunu getiren, işte bu obez ülkeler. İnsanlar açlıktan ve hastalıktan kırılırken, onlar hala ölüm makinalarına yatırım yapıyorlar.
Buradan, bu obez ülkelere kocaman bir yuuuh. Çarşı, obez ülkelere karşı.