Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Temmuz '15

 
Kategori
Güncel
 

Öcalan da Barzani gibi düşünüyor olmalı

Öcalan da Barzani gibi düşünüyor olmalı
 

Çözüm sürecinin inşaası ve bugüne kadar devam etmesindeki Öcalan'ın katkıları inkâr edilemez.

Kandil için ise çözüm süreci ta başından beri bir satranç oyunundan başka bir şey değildi. Gerçekte çözüm sürecini kendisi için bir dayatma, bir emri vaki olarak gördüğü açıktı. Lakin karşı çıkması imkansızdı...

Birincisi; Her ağızlarını açtıklarında 'barış' sözcüğünü telaffuz ettiklerinden önlerine gelen böyle somut bir barış önerisini reddetmeleri onların gerçek niyetlerini açığa çıkaracaktı.

İkincisi; kendi tabanlarını da oluşturan Güneydoğu'daki halk artık savaştan yorulmuştu. Çözüm süreci bu halkı heyecanlandırmış ve ümitlendirmişti. Barışı reddetmek bu tabanı önemli ölçüde kaybetme riskini içeriyordu. Terör örgütü bile olsa halk desteğini kaybetme riskini göze alamazdı. PKK'nın bugüne kadar gelmesindeki en büyük dayanak bu tabandı.

Üçüncüsü; Öcalan bu örgütün doğal lideriydi. Tabanın ona bağlılığı tartışmasızdı. Her ne kadar Öcalan'ın özgür iradesinin olmadığı dillendirilse de, ona karşı gelmek  yine tabanı kaybetme riskini doğuracaktı.

Sonuçta Kandil de çözüm sürecine 'evet' demek zorunda kalmıştı. Bu evet'in gönülsüz olduğu çok açıktı. Zira 30 yılı aşkın bir süredir devam eden ve zaman zaman bitme noktasına gelen bu hareket, Ortadoğu'daki oluşan şartlar nedeniyle ilk defa avantajlı konuma gelmişti. Her zaman mevcut olan Kandil ziyaretçilerinin bu dönemde izdiham yarattıkları çok muhtemeldir. Bu da bol para, bol silah ve de bol cesaret anlamına gelmekteydi. Hele Irak ve Suriye'de meydana çıkan IŞİD belasından sonra PYD ve PKK'nın tüm dünyada çağdaş özgürlük savaşçıları olarak takdim edilmeleri ve ilk defa açıktan ağır silah yardımı almaları bunca yıldırki hayatlarında rüyalarında bile görseler inanamayacakları şeylerdi...

Onun için Kandil başından beri samimi değildi. Miş gibi yapıyordu ve sağlam bir bahaneyi mumla arıyordu. Silahlı unsurların Türkiye dışına çıkarılması şartını yerine getirmeyerek aslında daha başında anlaşmayı bozan taraf Kandil'di. Bunu Türk Hükümeti tolere etti, görmezden geldi. Her şey, aman bu umut ışığını değil bunca yıl süren yangını söndürelim içindi. Kandil bununla da kalmadı, Türkiye'deki silahlı unsurlarıyla Güneydoğu'da bir devlet gibi davranmaya, yol kesmeye, kimlik kontrolü yapmaya, mahkeme kurmaya, vergi tahsil etmeye başladı. Seçim sürecinde uyguladığı baskı da çabası. Adeta devlet içerisinde devlet vardı. Kendisini inkâr anlamına gelmesine rağmen Hükümet bu duruma müdahale etmedi, güvenlik güçlerini pasif durumda tuttu.

Bunun böyle yürümeyeceği çok açıktı. Silahların gölgesinde barış olamazdı. Kandil'in ta başından itibaren yaptıklarını görmezlikten gelerek, sürecin tıkanmasını Erdoğan'ın yaptığı açıklamalara bağlamak insafsızlıktır. Hükümet risk alarak büyük bir güvenlik zaafiyetine sebep olmuştur. Bu kadar taviz verilmemeli, çok daha önceden müdahale edilmeliydi. 

Seçimlerde HDP'nin büyük bir oy oranı yakalayarak 80 milletvekili çıkarması demokratik siyasetin önünü açmış iken Kandil'in yeniden cinayetlerine hız vemesi onun gerçek yüzünü ortaya koymaktadır.

Tüm bunlara rağmen Türk medyasındaki bazı PKK romantikleri hala, "Türk Hükümeti Kandil'e başka çare bırakmadı" diyebiliyorlar!

Bu kalemlere tokat gibi cevabı Barzani verdi. Bir Kürt olarak Barzani'nin açıklamaları realitenin ta kendisidir. Bakın Barzani ne diyor:

"Türk hükümeti barışçıl çözüm için olumlu adım, tavır ve hareketlerde bulunmuştur ancak maalesef bazı tarafların bu imkanları değerlendirmediklerini ve gurura kapıldıklarını gördük"

Barzani, silahların bırakılması ve silahlı mücadelenin terk edilmesi noktasında Öcalan ve HDP'nin yetkisiz kılınmasının, PKK yönetiminin büyük yanlışı olduğunu da ifade ediyor.

Öcalan'ın da aynı duygular içerisinde olduğunu düşünüyorum. Kandil'in gururu ve şımarıklığı Öcalan'ı daha çok rahatsız ediyor olmalı.

Öcalan'ın da Barzani gibi bir ayar çekmesi gerekiyor.

Bunu yapabilir mi, biraz zor gözüküyor.

Zira vaktiyle kendi elinde olan silahlar bugün Kandil'in elinde.

27.07.2015

Hasan Basri Özgecan

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara