- Kategori
- İlişkiler
Odunun bile dosdoğrusu
İskender Pala’ nın “ Od “adlı yapıtını okuyorum. Henüz bitmedi. Güzel, hoşuma gitti. Özellikle anılarla bir kez daha yüzleşmeme aracı oldu. Yunus ile özdeşleşen bir deyim vardır ;“ Yunus’ un odunu gibi dosdoğru ol! “
İlk zamanlar bu deyim benim için pek anlam ifade etmese de; bugün farkındalığım kadarıyla içi dopdolu. Bu deyimi, bana oğlumun babası çok söylerdi evliliğimiz boyunca. Nasıl da alınır, kızgınlık yaşar ve sonra da öfkeyle tepki verirdim ki; anlatamam size. Çünkü o gün için de, farkındalığım doğrultusunda, kendimce dürüst olduğuma inanıyordum ve çok hassas olduğum bir konuydu üstelik yalan konusu.
Neden bu kadar hassas davranıyordum; çünkü asıl yalancının oğlumun babası olduğunu düşünüyordum ve öyle birinin beni böyle itham etmesi beni çıldırtıyordu. Hâlbuki o bana yalan söylüyordu, ben ise kendime. İşte bugünkü farkındalığımla temas edebildiğim asolan; kendine dürüstlük.
Tabii, öyle kolay olmadı bu farkındalığa erişmek. Eriştim diye de hemen uyguladım demek de yok. Yalnızca bugün için elimden gelenin en iyisi ile en başta kendime dürüst olmaya çalışıyorum.
Bu günlere beni getiren bir sürü deneyim yaşadım. Bunlardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum:
“ Oğlumun babasından sonra, oğlum da aynı tip yalanlara başvuruyordu ve ben yine çıldırıyordum. İçten içe de babasını suçlayıp yargılıyordum, kötü örnek oldu diye. Bir Gün bir arkadaşım bana; niye bu kadar yalana tepkilisin, dedi. Ben de anlattım, suçladım diğerlerini. Bana yine sordu; “ Hiç tanımadığın birine tepki verir misin? “ dedi. “Hayır! “ dedim. “ Öyle ise niye yalana bu kadar tepki veriyorsun, sende olmadığını düşündüğün ve tanımadığın bir duygu ise mümkün mü? “Afalladım, ama uyanmadım.
Aradan yıllar geçti ve daha bir sürü deneyim yaşadım ve ancak o zaman ne demek istediğini anladım arkadaşımın. Ben de yalan söylüyordum oğlumun babasına ve oğluma. Sadece yalan söyleyiş biçimlerimiz farklı olduğu için; ayrıca o dönem manipülasyonun bir yalan ya da kandırma biçimi olduğunun ayırdında olmadığım için; yalanları pembe- siyah kategorize ettiğim için;kısacası inkarda olduğum için bu kadar tepkiliymişim meğer.
Şimdi şükürler olsun; “Yunus’ un odunu gibi dosdoğru ol! “ sözünü duyduğum zaman tüylerim diken diken olmuyor. Hoş, artık söyleyen biri de yok!