Öğrencilere hoşgörü: Biber gazı ve cop!

Off, offf! Yine canım sıkıldı bakın! Üniversite öğrencilerinin kaderleri biber gazı, cop; biraz daha ilerisi gözaltı, son nokta yargılanmak!

Ne yapmışlar: Protesto etmişler!

Ne için? Üniversitelerin özgürlüğü için! Bir de sistemi eleştirmişlerdir doğal olarak; öyle ya, sistemsel bozukluklarda üniversite kapısındaki polisi, öğretim görevlisini eleştirecek halleri yok ya!

Burnu kırılan bir öğrencinin fotoğrafını gördüm, çok yazık!

Diğer tarafta Eğitim Bakanı’nın Türkiye’deki eğitim standardını Avrupa standardına taşıyacakları konusunda demeci vardı…

Bir başka haber ileri demokrasi konusunda Ocak ayından itibaren ne çok değişiklikler yapılacağından bahsediyordu ve başbakanın yumurta protestocuları için bir yaklaşımı vardı az ötede: “Paraları çok ki yumurta atıyorlar!”

******

Garip, çok garip bir mozaik bu; anlamsız demek daha doğru!

Zira, mozaik sanatına haksızlık olur!

“Yetmiş milyon kardeşçe yaşayacağız” diyor hitabeti güçlü bir ses, “Nasıl?” diye soramazsınız, yalnızca alkışlamakla mükellefsiniz!

Bu gençler ne diyor, ne istiyor, dinleyen olmuş mu?

Hiç sanmıyorum!

Soru hakkı olmayanların konuşmalarına da kulak verilmez; yoksa derdini laf ile anlatabilen insanlar neden protesto etme gereksinimi duysunlar?

Onlar da bilmiyorlar mı başlarına ne işler açılabileceğini; salak değiller ya bu gençler!

Tam tersi, zehir gibiler!

******

Üniversite harçları neredeyse zengin olmayan okumasın tarzında seyrederken okumaya çalışan bu gençler geleceklerini kurtarabileceklerini düşünürken önlerine devasa boyutlarda çıkan işsizlik gerçeğini kendilerine kondurmamaya çalışırken pek yetkili bir ağzın “Her üniversite öğrencisi iş bulacak değil ya!” demesine rağmen demoralize olmama çabalarının yanında bile bile kendilerini durduk yerde biber gazı ve copların önüne atacak değiller ya!

Bizler kadar onlar da farkındadır elbet, Türkiye’de biber gazı ya öğrencilere sıkılır, ya Cumhuriyet Mitinglerinde kullanılır genelde; PKK ve türban eylemcileri muaftır, mesela!

******

Son belediye seçimlerinde başbakan parti başkanı görevini tümüyle devir alarak alanlara koşmuştu, hatırlarsınız, unutmam mümkün değildir, Aydın’da 16-17 yaşlarında üç genç gözaltına alınmıştı apar topar, ikisi manikürcüde çalışan kız çocuğuydu.

Nedeni ise başbakan konvoy ile geçerken yuhalamışlardı!

Gözaltına alınma nedenleri ise başbakana hakaret idi!

Garip tabii ki, onlar partiyi temsil edeni yuhalamışlardı, en doğal hakları sanarak, hani diğer partiler nasıl alkışlanıyor ve yuhalanıyorsa, garipler apar topar toplanmışlardı başbakana hakaretten!...

Kaç olay vardı böyle…

******

Acayip elbet, referandum çalışmalarında ileri demokrasi deniliyordu ya hep, hayırcılara zaten sözüm yok, evetçilere de olamaz; zira onlar zaten her ne olursa olsun boynumuz kıldan incedir diyenler.

Sözüm arada kalıp da “Yetmez ama evet” diyenlere: Beklediğiniz ileri demokrasi bu mudur, beyler bayanlar?

Gün gelecek sizin oğlunuz, kızınız da aynı dertten muzdarip olacak!

Birilerine tecavüz eden, dolandıran insanlar doğru düzgün yargılanmıyorken kendini ifade etmeye çalışan çocuğunuzu biber gazından zehirlenmiş, cop yemiş vaziyette parmaklıklar ardında gördüğünüzde ne hissedersiniz?

Vatana ihanet etmemiş, para çalıp yememiş, terör örgütüne de katılmamış… İsyan etmez misiniz?

Sineye çekmeye devam mı edersiniz?

Eee, bir düşünün isterseniz!

******

“Üç çocuk yapın” açıklaması son günlerde genç nesli devam ettirmek olarak açıklanıyor, gerçi başka nedenlerin var olduğunu düşünüyorduk ya, neyse…

Elimizdeki genç nesli harcıyor olduktan sonra üç çocuk yapmanın anlamı ne?

Haaa… İsyankar bulunan genç nesil harcansın, yarabbi şükür diyen nesil çoğalsın!

Başka açıklaması olabilir mi?

Gençleri hedef alan bu hoşgörüsüzlük başka türlü tanımlanabilir mi?

Yanılıyorsam söyleyin, deyin ki şurada şu yapıldı, burada bu; utandırın beni!

Hani yani razıyım utanmaya, ama ne olur dinimizde hoşgörünün yeri pek yüksektir demeyin!

Namaz, niyaz ile konuşmalarını süsleyenlerin eleştirilere karşı hoşgörüsüzlüğünü yeterince gözlemlediğimiz halde, lütfen bırakın da namaz, niyaz, inanç kişiler ile Allah arasında kalsın!

******

Off… Şu hale bakar mısınız, neredeyse hemen her yazım din sorgulamasına çıkıyor artık; ne fena!

Gündelik yaşamda da, siyasette de, eğitimde de, yönetimde de hangi konuya el atsak din faktörü işin içinde!

Yoksa ne diye sorgulama gereği duyar ki bir insan durduk yerde?

Ama… Laik bir cumhuriyettik biz, değil mi?

Özgür bir ülke!

Gençlere yatırım yapan, ileri, pek daha ileri bir demokrasiyi savunan!

******

Susma vaktidir şu an!

Susup da düşünme vakti…

Biber gazı ve cop ile püskürtülmeyen öğrencilerin anne ve babası olunmadığına şükretme vakti…

******

Dualarınızın çocuğunuzu korumaya yetmediği zamanlarda ağlamayınız lütfen; parmaklarınızla çizdiniz onun kaderini zaten!