Öğrenmek ve uygulamak

Kişi olarak bazı şeyleri yanlış yaptığınız zaman bu yaptığınız yanlış uygulamalar sizi ve çevrenizde dar bir alan içinde bulunan ve sizinle ilişkili olan insanları etkiler. Fakat ülkelerin aldıkları kararlarla yapılan yanlışlar toplumun genelini etkiler.

Eğitim anlayışımızdaki değişmeleri şehirlerimizin sürekli değişen kaldırım taşlarına benzetiyorum örneğin. Hani bir süre rengine, dokusuna alıştığımız ve daha sonra ne oldu da değişti demekten kendimizi alamadığımız, sürekli değişen kaldırım taşları gibi eğitim anlayışımızda da henüz oturmuş bir sitilimiz, bir rotamızın olduğunu sanmıyorum.

Daha doğrusu nasıl bir gençlik yetiştireceğimiz konusunda kafamızın çok net olduğunu , elimize şekillenmeye hazır olarak gelmiş çocuklarımızı, gençlerimizi hangi hedefler doğrultusunda yetiştireceğimiz ile ilgili net planlarımızın olduğunu pek göremiyorum. Bu arada imkanlar bu kadar denebilir fakat kastettiğim şeyin para, pulla ilgisinin çok fazla olmadığını düşünüyorum. "Koyundan süt elde edilir mi?" , "Muz istanbul'da da yetişmiyor muydu ?", "İç Anadolu Bölgesi karasal ise orada kimse yaşamıyor mu?"diye soran gençlerimizin sorunu sadece parasal zorluklar mı gerçekten? Yoksa daha önce ki eğitim sistemlerinde 2 kere 2 kaçtır diye, bütün dağlarımızın yüksekliği kaç metredir, bütün ülkelerin başkentleri nerelerdir diye ezbere zorladığımız çocuklarımız yazılı, sözlü hatırına öğrendikleri şeylerden şimdi uzak mı duruyorlar acaba, bu bilgilerin yaşamda kullanılabilir bilgiler olarak sunulması konusunda sizce sistemimizde bir eksiklik yok mu?

Bilgisayarların bu kadar geliştiği teorik bilgilerin her an elinizin aldında olduğu bir Dünya'da bilgilerin daha çok günlük yaşam içinde nasıl kullanılacağı ile ilgili bir eğitim planı oluşturmak, Dünya'sını tanıyan, yorumlayan bir toplum oluşturmak için gerekli eğitim kadrolarımız bulunduğuna göre, çok geç olmadan "Hocam biz Bor madeninde Dünya birincisiyiz" diyen fakat Bor madenini hiç görmemiş ne işe yaradığını bilmeyen gençliğimizi öğrendikleri bilgileri kullanabilir hale getirmenin yollarını bulmalıyız. Parçaları tamamlanmayı bekleyen büyük bir resim karşımızda duruyor ve biz o parçaları birleştirip maalesef olması gereken güzellikte bir tablo oluşturamıyoruz ve o resmi oluşturmak için geciktikçe Türkiye, potansiyeli ile hakkettiği gelişmeyi bir türlü yakalayamıyor. Saygılarımla...