- Kategori
- Siyaset
Oh Ne Güzel Be!

Güzel ülkemizin güzel medyası. Bağımsız, tarafsız ve hür düşüncesiyle ışıl ışıl parlıyor. Dünya medyasına yaptığı haber ve yorumlarıyla örnek oluyor. Farketmez hangi dünya görüşünü savunursa savunsun herkes tarafsızlığını sonuna kadar korumaya gayret ediyor. Büyük bir alkışı hakediyorlar doğrusu. Hatta dünyada yılın habercilik ve yayıncılık bakımından tarafsızlık ödülü verilmelidir.
Aslında bu bir temenni... Açıkçası bir kara şaka. Zira bizim basınımızın ve kalemlerimizin bu kadar tarafsız ve yansız bir yayın yaptığını asla söyleyemeyiz. Herkes kumaşın bir tarafından tutup çekiyor. Gerdikçe geriyor. Düşünmezlerki bu kumaş gerginliği daha fazla taşıyamaz. Nerde... Onu akıl edecek yazar ve gazetecilerimiz var mı?
Arkadaş birileri bir yerlere gelsin diye bir gayret içindeler ki demeyin gitsin. İdarecileri sevmeye bilirsiniz sizin istediğinizi sevmeyenler ve istemeyenler de çıkacaktır. Ama her şeyden önce tarafsızlık ve adalet ilkesi doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeli ve haberciliği ona göre yapmalı. Bizde böyle değil. Dosyalar iddialar havada uçuşuyor. Kimin eli kimin cebinde kimde ne dosya ve iddia var. Patır patır dökülüyor. Hani ülkede adalet vardı. Nerede kardeşim hakimler ve savcılar. Adaleti sağlayın.
İsteyen istediği gibi yazıyor. Ağzı olan konuşuyor derler ya burada da kalemi olan ve bir gazetesi olan yazıyor işte.
Ne nedir diye sogulayan var mı?
Resmi makamlarda verilmeyen dosyalar bir başka resmi makamlardan siyasetin eline veriliyor. Ben o dosyadan şüphe duyarım. O dosya üzerinden verilen adalete de şüpheyle bakarım.
Bir siyaset partisi çıkmış ortaya Alman resmi makamlarından Deniz Feneri Dosyasını almış onun üzerinden yeni iddialar aktarıyor. Ne garip değil mi? İpi eline alan keyfince oynamaya kalkıyor. Ama bilmiyorlar ki her oyunun bir kuralı var birde sonucu...