Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '08

 
Kategori
Eğitim
 

OKS neyi ölçüyor?

OKS neyi ölçüyor?
 

Sınava her zaman hazır


Milli Eğitim Bakanı sayın Hüseyin Çelik, aylardır ”Sınavlar kolay olacak” deyip duruyordu. Anlaşılan öğrencilere en kolay soruları soran bu yüzden de en çok beğenilen bakan olmak istiyor. Oysa olaylara adil ve bilimsel yaklaşan bir bakanın “soruların kolay olacağını” değil “sonuçların adil olacağını” söyleyebilmesi gerekirdi. Milli eğitim işleri milyonları ve ülkenin geleceğini ilgilendiren önemli islerdir; populistliğe gelmez.

Sayın bakan işte sonunda dediğini yaptı; soruları kolay sordu ve sonuç ortada. OKS sonuçlarına bakınca yüzlerce öğrencinin soruların hepsini yapması bakanı sevindirebilir. Diyebilir ki “Bakın işte bizim zamanımızda eğitimin seviyesi yükseldi; öğrenciler daha başarılı oldu.” Oysa bu sonuçlar, önce bakanın kendisini sonra da velileri ve öğrencileri kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Çünkü sınavı kazananlar kazandıklarına sevinemiyorlar. 96 neti olan öğrenci bile bize “Hocam, Fen Lisesine girebilir miyim?” diye sorduğuna göre demek ki sınav sonucu bakandan başka kimseyi mutlu etmedi.

Geçtiğimiz yılların örneklerine göre çok yüksek başarı gösteren öğrenci, başardığı halde “sınavı kaybederek” çok üzülecek; yani “sevineceği bir puan alırken kaybedecek”. Diğer yandan sınavda süper başarı gösterdiğine inanarak istediği okul yerine daha sonraki tercihine giren öğrenci ise “kazanırken üzülecek”. Bu da sınav sonuçlarının öğrenci üzerindeki psikolojik etkisi olarak kalacak.

Bir sınavın sağlıklı olması için her şeyden önce başarılı olanı ortaya çıkarması ve başarıyla başarısızlığın bilimsel “çan eğrisine” göre dağılması gerekir. Bunun anlamı şudur: Hayatın birçok yerinde olduğu gibi sınav sonuçlarında da bir denge vardır. Yani sınav sonuçlarını sayılara dökerek ortalama ne olursa olsun değerlendirdiğimizde “düşük puan” alanlarla “yüksek puan” alanlar eşit dağılım göstermelidir. Bir sınavın sonucu böyle sonuçlar vermiyorsa bu sınav başarılı bir ölçme ve sıralama yapamamış demektir. Çünkü OKS bir not sınavı değil sıralama sınavıdır. OKS’de önemli olan adayların sağlıklı sıralanması ve yerleştirilmesidir. Örneğin 48 netle girilen bir okula 60 netle giremezseniz ne hissedersiniz? 70 netle hiçbir okula yerleştirilemeyen bir öğrenci olursa bunun sorumlusu her halde yüksek net alan öğrenci değildir. Biraz daha kolay sorularla onun daha fazla net yapmasını sağlasak bile öğrenciye “başarılı” olduğu duygusunu veremeyiz. Çünkü onun gözünde başarı, aldığı yüksek puan değil; bir okula yerleştirilmektir.

Şimdi ne oldu? Yıl boyu çalışan ve en az 3 yıldır bu sınava hazırlanan öğrencilere “Bu kadar çok çalışmanıza ve daha çok bilgi öğrenmenize gerek yoktu.” demiş oluyoruz. Oysa sınavlara hazırlık da bir tür eğitimdir. Bu tür sınavlara hazırlanan öğrenci daha çok çalışarak daha başarılı olabileceğini öğrenir. Ayrıca sınava hazırlanan öğrenci, en azından gelecek için iyi bir çalışma disiplini ve çalışma alışkanlığı kazanmış olur. Böylece emeğinin karşılığını alabilirse çalışmanın önemini ve başarılı olmanın farkını öğrenir. Başarmanın tadına varır. Sınav sisteminin adil olduğuna inanırsa bir okulu kazanamadığı zaman bile tahammül etmeyi öğrenir. Bu da bir eğitimdir.

“Sınavlar kolay olacak.” derken öğrencilere sadece cesaret verme amacı güdülmüş olamaz. O zaman “sınavlar için fazla çalışmaya gerek olmadığı” telkin edilmek isteniyor olabilir. Öğrenciye “Nasıl olsa sınavlar kolay olacak; öyleyse çok fazla çalışmaya gerek yok.” düşüncesini aşılamak eğitimcilerin, hele hele bir bakanın işi değildir.

Şimdi sınavın ortalaması çok yüksek olacağına göre OKS yerleştirmelerinde ciddi sıkıntılar yaşanacak. Bu yüzden tercih döneminde velilerin daha dikkatli olmasında yarar var. Geçen seneki taban puanlara bakılarak yapılacak tercihler birçok öğrenciye beklemediği sürprizler hazırlayabilir. Çünkü belli puanlarda yığılma olacağı için bu yılki yerleştirmeleri virgülden sonraki puanlar belirleyebilir. Bu durumda ise virgülden önceki puanları aynı olan ama bir okula yerleştirilemeyen binlerce “mutsuz öğrenci” ile karşılaşabiliriz. “Başarılı” ama “mutsuz”...

Sırada 6. Ve 7. Sınıfların katılacağı SBS var. Dileriz Milli Eğitim Bakanlığı, SBS’de aynı hataya düşmez.

Saygılarımla…

 
Toplam blog
: 25
: 1274
Kayıt tarihi
: 22.02.08
 
 

Yıllar önce yoksul ve uzak bir köy okulunda minik bir öğrenciyken öğretmen olma hayali kurmuştum...