Okşanmak mı istiyorsun?

Can Dündar'ın Atatürk ile ilgili filmi mahkemelik olmuş...

Bu ülkede, Atatürk devrimlerini eleştirmek, onlara karşı bir duruş sergilemek artık suç olmaktan çıkmalıdır... Cumhuriyet ve onun en ileri organizasyonu olan demokrasinin, böyle korunamayacağını anlamamız gerekir...

Seksen dört yıldır çocuklarımıza her sabah, “ Varlığım Türk varlığına armağan olsun” dedirten Cumhuriyet artık yeni ve akılcı yönelişler bulmak zorundadır... Milli ülkü, milli gururla buraya kadar...

Koruma yasaları ile 84 yıl idare edebilirsiniz ancak!...

İngiltere, yazılı anayasası olmayan bir devlet, ama İngiliz halkını meşruti krallıktan uzaklaştırmaya kimsenin gücü yetmiyor... Orada Kraliçenin, komik videoları, karikatürleri yayımlanıyor ama rejim değişikliği korkusu yaşanmıyor...

Tıme dergisinde, neden Atatürk birinci çıkmadı gibilerinden tasalanan bizden başka bir ulus yok...

Her ülkenin iyi kötü bir tarihi ve tarih içerisinde farklı roller üstlenmiş liderleri vardır...

Bizim için “Atatürk” eşi menendi olmayan bir kurtarıcı ve önderdir... Ama bunu bir başka ulusun insanına “Yüzyılın lideri bizim Atatürk’ümüz” dediğiniz zaman size sadece gülümser ya da yüzünüze bön bön bakar...

Her gün, internet sitelerinde Türk'lüğe yapılan hakaretleri izliyoruz, sanıyoruz ki dünya işini gücünü bırakmış bizimle dalga geçiyor... Şikayete bayılırız; kolay olanı yapıp, birbiimize ara gazı vererek sağa sola küfredip duruyoruz..

Şikayet dönemi kapandı, biz de her ulus kadar değerlerimize sahip çıkmalıyız... Ama kimseden de gururumuzu okşamasını bekleyemeyiz...

Okşanmak, babalanmak, önemsenmek mi istiyorsun?...

Önce kendine yalan söylemeyeceksin..

Tarihini, günahlarıyla, sevaplarıyla doğru ve düzgün yazacaksın..

Rejim kesintiye uğradığı zaman, askeri alkışlamayacaksın..

Demokrasi ile yönetiliyorsan gerçek bir demokrat gibi davranıp, adaletli olacaksın... İnsanın doğuştan sahip olduğu, varsayılan yaşama düşünme ve düşünceyi yayma hakkına saygı göstereceksin..

Anayasanı militarist bir yapıdan çıkartıp, adam gibi sivil anayasa yapacaksın..
Seçim sistemini çoğulcu demokrasiye uygun, temsilde adaleti sağlayacak biçimde düzenleyeceksin..

Sağa sola babalanmak istiyorsan borcun olmayacak, ekonominin sağlamlığını en az “vatanın bölünmez bütünlüğü” kadar önemseyeceksin...

Dış politikada dominant olmak için Finans kuruluşlarından borç alan değil borç veren ülke konumuna geçeceksin..

Bunlar olmazsa, sağa sola kırmızı çizgiler çeksen de seni kimse iplemez..

Askerlerinin başına çuval geçirip, pardon! Sadece pardon! derler..

Savaş gemini batırıp “hata oldu , alın size 3-5 muhrip idare edin” diyerek kafa yaparlar..

Biz ne yaparız?... Her zaman yaptığımızı; Tanzimat kafasıyla ya izler dururuz ya da Hack'leriz...