- Kategori
- Kitap
Öksel Demir ve kitapları
“Sanat, güzelliğin ifadesidir.
Bu ifade sözle olursa şiir,
Ezgi ile olursa musiki,
Resim ile olursa ressamlık,
Oyma ile olursa heykeltıraşlık,
Bina ile olursa mimarlık… Olur.”
M. K. ATATÜRK
Tekirdağ ilimizde yaşamını sürdüren eğitimci, yazar, şair Öksel Demir telefonumu çaldırdı. Konuştuk birkaç dakika...Kitaplarını göndermek ereğiyle adres isteğinde bulundu. Verdiğim adrese iki adet kitabı geldi.
Gönderi paketini coşkuyla açtığımda görüntü güzeldi! Adıma imzalanmış iki özgün yapıt…Biri ‘TEKİRDAĞ MAVİ KENT’, diğeri ‘tanığı hüzündür sonbaharın’…Her ikisi Heyemola Yayınları çıkışlı ve dostum Ramazan Güven’in Ege Basımevi’nden…
Öksel Demir’i Tekirdağ maarif müfettişliği görevimi sürdürdüğüm yıllarda tanıdım. Kimi zaman aynı sanat ve kültür ortamlarında bulunduk. Mikrofonik sesinden onu dinlemek ereğiyle kimi gün un fabrikasına yolumu düşürdüm.
O yıllarda belediye başkanı olan, sanata ve sanatçıya yakın durup içten davranan, Tekirdağ Kiraz Bayramı Şenlikleri’ne de özel davet eden, yeri aydınlık olmasını dilediğim Osman Tabak döneminde o kentte sanata değer verildi. Etkinliklerde bir arada olduk. (Ne ki, sonrasındaki belediye başkanlarımızın ilgi ve yakınlıklarını göremedim. Oysa iz bırakmak önemlidir!)
Böylesi özgün yapıtlara değgin duygu ve düşüncelerimi paylaşmak isterim. Elimde ‘tanığı hüzündür sonbaharın’ adlı 52 sayfalık şiir yapıtı…Ön kapağın renk düzenlemesi albenili, iç acıcı ve başarılı! Arka kapakta Hasan Akarsu’nun tümceleriyle şairin yazınsal yönü yer almaktadır.
Sayfaları çevirdikçe bir fotoğraf ve özgeçmiş…Şiirlerinin Varlık, Yeditepe, Türk Dili, gibi dergilere koşut yıllıklarda yayımlandığı bilgisini edindim. Bir süre ürünlerimin de yayımlandığı İhsan Hınçer’in Folklor Araştırmaları Dergisi’nde derleme yazıları yer almıştır. Öksel Demir’in okurlarına ulaşan üç kitabı var.
Sayın Demir, ‘tanığı hüzündür sonbaharın’ adlı kitabını torunu Duru’ya armağan ettiğini belirtmektedir. Belleklerde yeri olan ‘Hora Feneri’ başlıklı şiirini bir kez daha içselleştirerek okumakla duygu zenginliği yaşadım! “Gitmek kaldı yine bize. / Bir denizi, bir denize taşımak / Bir kenti bir kente…” dizeleriyle başlayan veyüreklerde al karanfil açtıran dizeler…
Yalnızlık ve özlem temasında ilerleyerek soyuttan toplumcu gerçeğe yol aldığını gözlemledim. İmge ve yazınsal sanatları kullanma başarısı da göz ardı edilemez. Kitabına ad olan şiiri, okurlarımızla paylaşmak istiyorum:
“Tanığı Hüzündür Sonbaharın Tam kuşlar diyorum / çiçekler, ağaçlar…/ Tam gökyüzü diyorum / martı kuşları, deniz. / Sırılsıklam yüreğim./ Uzanmak diyorum, / Akşamlara, sabahlara uzanmak / gün ışığına çırılçıplak. / yüreğim bir deprem / bir yangın yeri yüreğim…”
Öksel Demir’in eşi Güzin Öğretmene armağanladığı diğer yapıtı TEKİRDAĞ MAVİ KENT…İlk baskısını okuduğum, 3. baskıya ulaşan ve Tekirdağ’dan kimi izleri yansıtan 232 sayfa hacimli bir çalışma…Yedi yıl maarif müfettişliği görevinde bulunduğum ve şiirlerimde-yazılarımda yer verdiğim o ilden kimi aşina görüntüler var. (Ne ki, yapıtın sayfalarını bezeyen sokaklarına, evlerine, heykellerine ve insanlarına doğal renkleriyle göz atmak isterdim!)
İlk yapıtının 1962’de yayımlanan ‘Ölüm Biraz’ olduğunu saptadım. Kendisini kutlar, başarılarının sürmesini dilerim. Bilge düşünür Mevlana’nın öz sözüyle yazımı noktalıyorum: “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, / Eseri olmayanın yerinde yeller eser.”
***
BİR İNCİDİR TEKİRDAĞ
Çifte deniz, kıyı boyu uzanır
Sahilinde gezinmektir Tekirdağ
Evler tarih tarih beyne kazınır
Marmara’nın bir incisi Tekirdağ.
Ilıman ve yarı nemli bir iklim
Denizi seyretmek en özel zevkim
Umuda, güvene olan özlemim
Trakya’nın bir incisi Tekirdağ.
Uçmakdere paraşütle atlanır
Işık, Tekir ve Yıldız’a tırmanır
Merkez, yol yol ilçelere taşınır
Avrasya’nın bir incisi Tekirdağ.
Günde dört mevsime havası ayar
Demir gibi aydın insanları var
Köftesi, üzümü, tahılı da kâr
Avrupa’nın bir incisi Tekirdağ.
Kıyıda martıca kanat vurmaktır
Barışı, ş i i r i kucaklamaktır
Namık Kemal ve Atatürk olmaktır
Türkiye’nin bir incisi Tekirdağ.
Muhsin DURUCAN