Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Ağustos '13

 
Kategori
Okullar
 

Okullara yönetici atama

Okullara yönetici atama
 

-  Vay canına! 2013 yılındayız ve Okul Müdürünün yanına korkudan yaklaşamıyoruz. Benim şansım bu herhalde. Bizim müdürün öyle suratsız öyle ciddi bir görüntüsü var ki, sanki dünyayı o yarattı. Ne yazık! Aslında tamda eski okulumdan bu yüzden tayin istemiştim. Hale bak! Öğretmenlikte neredeyse 20 yılımı dolduruyorum; vallahi Yusuf Bey seni bilmem fakat ben bu güne kadar iyi bir okul Müdürüne yalnızca bir kez rastladım. O da stajyerliğim sırasındaydı.

- Boş ver Derman abi. Boş vermezsen başka türlü çekilmez bu okullar. Okul Müdürüyle iyi olsanız ne olacak? Sizi dinler gibi yapacak. Sonra eski hamam eski tas işte. Ne demişler “idareciden dost olmaz.” Biz kendi işimize bakalım. Kimsenin değiştirmeyi bile düşünmediği bir sistemde sallabaşını al maaşını. Ağzımızda bir fermuar; öğretmen yerine, hepimiz memuruz işte…

-  Doğru söylüyorsun elbette. Fakat yine de yediremiyorum kendime Yusuf. Şeytan dürtüyor sanki. Bak! Okul Müdürlerinin yer değiştirmeleri ve atamaları çoktan yapılmalıydı. Fakat halen yapılmadı. Hoş! Yapılsa ne olacak ki? İşte öğretmenlerin atamaları birçok şaibeleri beraberinde getirerek tamamlandı. Yahu sinir oluyor insan. Sen okul Müdürü atıyorsun kardeşim! Bunun önemi çok büyük. Öyle rastgele atama yapamazsın. Okul Müdürleri okulun her şeyidir. Okulu yönetir. Eğitim öğretim birinci plandadır. Öğretmeni motive eder. Öğrenciye okulu sevdirir. Okulun başarısı ön plandadır. Sen ne yapıyorsun? Hak etmeyeni o makama getiriyorsun. Yahu adam kendini yönetmekten aciz.  Sonra da öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin vay haline. Bak aynı yönetmelik maddesini farklı farklı yorumlayıp uygulayan okul müdürü o kadar çok ki?  Sanki özel yetiştiriyorlar.

- Keşke özel olarak eğitimden geçirseler Derman abi. Şu anda iş başında bulunan Okul Müdürlerinin birçoğu sınav sisteminden bile geçmedi. Bunlar tamamen devrin adamları diyebileceğimiz bize özgü bir durumla okul müdürü oldular. Şimdiki yeni yönetmelikte eski hamam eski tas. Sendikalar boşuna uğraşmışlar. Okul Müdürü, sınavı kazanmış adaylar arasından "mülakat ağırlığı etkili olarak" seçiliyor. Yani bir önceki yönetmelikten çok önemli bir farkı yok. İşin içerisine "mülakatı soktuğun" zaman ister istemez "adam kayırma" yöntemini devreye sokuyorsun. Sonuçta değişen bir şey yok. Yine liyakatsiz okul müdürleri öğrencinin, öğretmenin canına okumaya devam edecek.

- Doğru diyorsun Yusuf. Bu sistemle iş başına gelen Okul Müdürü yine kendisini iş başına getirenlere karşı sorumlu olacak. Yani eğitim-öğretim, öğretmen, öğrenci yine açıkta…

- Hâlbuki düzeltmek çok kolay Derman abi. Dünyadaki uygulamalara bakmamız gerekir. Gelişmiş ülkeler bu konuda ne yapmışlar. Sistemlerinin iyi ve kötü yönleri nelerdir? Diğer taraftan bunlar zaten çoktan incelenmiş ve yapılacaklar bellidir. Fakat iş uygulamaya gelince hemen mazereteler bulunuyor. Aslında mazeretlerin gerisinde "menfaatlerin" yattığını da herkes biliyor artık. MEB in en çok çalışan bölümüdür atamalar dairesi. Ve her iktidar bu gücü elinde tutmak ister. Bu yüzdende değiştirmeye hiç yanaşmazlar. İlginçtir, düşünsene Derman abi, bundan önceki hükümet kendine göre yöneticilerini atadı, yerleştirdi. Sonra seçimle başka bir hükümet geldi. Bu kez bu hükümet kendi adamlarını yerleştirdi, atadı. Ne olacak bu işin sonu? Hükümetler gerçekten ülkemizi düşünseler, bu işi kurumsallaştırmaları gerekmez mi? Her gelen geçen kendi adamlarını yerleştirmek için oynayıp duruyorlar memleketin geleceği ile…

- “Kurumsallaştıralım, gelişmiş devletlerde olduğu gibi liyakat sistemini getirelim” dediğimizde ilk mazeretleri “biz Türk’üz, bu sistem bize uymaz oluyor. İşte atamalar merkezden yapılmasın, 2013 Türkiye’sine yakışmıyor dediğimizde ise hemen o meşhur bölücülük fobisini devreye sokuyorlar.

- Öyle abi biliyorsun işte konuşturma bizi.

- Bunu bilirim bilmesine de ağrıma giden nokta şudur Yusuf. Bak böyle “Norm Kadro” filan acayip sistemler bulup uygulamaya çalışıyoruz ya, millet ciddi ciddi elindeki yanlış kente ait haritayla, bulunduğu yerde adres bulma yarışına, tartışmasına girerek boşu boşuna konuşup dururlar ya, işte canımı en çok bu sıkıyor. Yani şimdi anlı şanlı eğitim yazarları, bakanlar, bürokratlar bilmiyorlar mı “bu acayip sistemde bu işler yürümez” diye.

- Abi bu durum normal. Biliyorlar elbette. Fakat "sistemden beslendikleri" için ses çıkarmıyorlar.

-  Doğru, tamamsın Yusuf, burayı anladım. Fakat ya öğretmenler? Öğretmen kurulları o kadar uzak ki sistemi değiştirme isteğine. Bak 20 yıldır hep “öğrenci devamsızlığını nasıl çözer izi” konuşuyoruz. 20 yıldır hep kitap okumayı teşvik için “kardeş okul filan.” 20 yıldır öğrenciler hep “temelden bozuk geldiği için başarısız olurlar.”  Hiç değişmiyor Yusuf. Bir türlü asıl kapatmamız gereken açığı, asıl konunun özünü düzeltmeye hiç yaklaşamıyoruz. Hani bir konuşmaya başlasak. Hem fikirde çoğul olsak.  Eylem başlar o zaman. Tabandan bir baskı doğar. Yoksa düzeltecekleri filan yok bunların.

- Evet, abi öğretmen kurullarında sistem üzerinde konuşmaya başladın mı okul Yöneticileri hemen ileri atılırlar “Hop kardeşim burada yürürlükte olan yönetmelikler konuşulur, sistem bizim işimiz değildir.” Israr edersen aba altından "bölücülükle" bile suçlanabilirsin.

-Yani. İşte bu Yusuf. Artık çekilmiyor vallahi.  2013 yılında Okul Müdürlerini "torpil mekanizmasını" çalıştırılıp başımıza dikiyorlar. Halen "merkezi sistemle" öğretmen atamaları yapıyorlar. Görmüyor musun “Norm Kadro” saçmalığını. Bu sistemle mağdur edilen öğretmenler, yöneticiler ne olacak? Bırakın hak eden gelsin okul yönetimlerine. Sınavdan geçirin. Eğitimden geçirin.  Bırakın "yerel yönetimler" seçsin öğretmenini ve okul müdürünü. Hiçbir şey bilmiyorsan "okul yönetim kurulları" oluştur, onlar seçsinler. Sen devlet olarak “çerçeveni çiz” yeter. Sen Van’daki bir öğretmeni, öğrencinin kalitesini, okul müdürünü, öğrenciyi, veliyi nerden bileceksin? Hem de oturduğun yerden.

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara